Mesajı Okuyun
Old 19-08-2007, 16:52   #28
Gemici

 
Varsayılan

Satranç hukuk fakültelerinde ders olarak konulsun mu konulmasın mı? Benim cevabım......!

Cevabımı ve gerekçelerini yazmıştım, sildim sonradan. Evet veya Hayır yerine satrancın Kültür tarihindeki konumu konusuna değinmek istiyorum.

Bu konudaki bazı bilgilerin kaynağı Dr. Edmund Bruns’un Bremen Universitesi’nin Tarih Dalında sunduğu »Das Schachspiel als Phänomen der Kulturgeschichte des 19. und 20. Jahrhunderts« (19. cu ve 20.ci Yüzyıllar’ın Kültür Tarihi’nin bir Fenomeni olarak Satranç) adlı Doktora Tezi.

15.ci ve 16.cı Yüzyıl İspanyol ustaları direk ve saldırı taktiğine dayalı bir oyun sergiliyorlar. Aydınlanma çağından ve Fransız Devriminin eşitlik ilkesinden etkilenen 18.ci yüzyılın Fransız Ustaları piyadelere(piyon) değer veren bir strateji uyguluyorlar. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan ‘ Hipermodern’ stilinin taraftarları satranca gerçek hayatta başarıya götüren modern davranışları uygulamayı uyguluyorlar.

19.cu yüzılın başarılı satranç oyuncuları Yahudiler. Yahudilerin bu başarıları Avrupa’da var olan Yahudi düşmanluğını körüklüyor ve saf ve açık olan satrancın yahudiler tarafından para kazanma vasıtası olarak dejenere edildiği türünden suçlamalara yol açıyor. Dr. Bruns satrancın tarihinin yahudi düşmalığını açıklamada bir faydasının olamıyacağını ama bu düşmanlığın satrançta açık bir şekilde su yüzüne çıktığını belirtiyor. Nasyonal Sosyalistler satrancı aryalaştırmayı kendilerine hedef olarak seçiyorlar.

Satranç işçi hareketinde de büyük bir rol oynuyor.

Satrancın politikaya hizmet etmesi veya politikanın satrancı kendisine mal etmesi en büyük etkisini ‘Soğuk Savaş’ döneminde gösteriyor. Soğuk savaş iki blokun her alanda birbiri ile rekabet içinde olduğu ve her blokun kendi üstünlüğünü ispatlama çabası içinde olduğu bir dönemdir. Bu dönemde Sovyetler Birliği ve kendisine bağlı ülkeler satranca büyük bir değer vermekte ve satrancı ders olarak okullarda okutmaktadırlar. Buna bağlı olarakta bu dalda öndedirler. Büyük ustaların çoğu Sovyetler Birliğnden gelmektedir. Bunlardan birisi de Batı’ya sığınan Vıktor Kortschnoi’dir. Kortschnoi ile Anatoli Karpow arasında 1978 ve 1981 de oynan ve her ikisi de Karpow tarafından kazanılan iki dünya şampiyonası iki blokun satranç tahtası üzerindeki gövde gösterisine dönüştürülmüştür. Bazıları Kortschnoi kazanmış olsaysı KGB tarafından öldürtülecekti iddialarında bulunmuştu.

Mekanik hesap makinelerinin çıkışından beri satranç oynayan makinalar mevcut. Günümüzde Satranç Bilgisayarları revaçta ve bu biligsayarlarla başa çıkmak her sıradan oyuncunun altından kalkabileceği bir iş değil. Ne zaman doğru dürüst bir programla oynasam kaybediyorum. En kötüsü de yanlış veya zayıf bir hamle yaptığınızda sizinle dalga geçen programlar.
Bu türden bir satranç makinası da bir saksonyalının 18.ci yüzyılda yapmış olduğu bir satranç makinası. Makina önüne gelen her ustayı yeniyor. Herkes pes ediyor makina karşısında. İşin sırrı: Makinanın mucidi saksonyalı alman makinanın içine o zamanların en usta oyuncularından cüce bir Türk’ü yerleştirmiş. Almanca’da aldatma ve göz boyama anlamlarında kullanılan ‘Getürkt’ veya ‘Einen Türken bauen’ (Türkleştirmek, bir Türk inşa etmek) deyimleri o zamandan kalma. Alman aldatmış zavallı Türkler ceremesini çekiyor.

Saygılarımla