|
|
|
|
|
|
Suat bey karar henüz tebliğ edilmedi,ayrıca baro benim çekilme zamanımı sorgulayamamalı diye düşünmekteyim.
|
|
 |
|
 |
|
Sayın BURSA,
Ben sadece olası soruları sordum.
Cevap vermedim. Yukarıda alıntısını yaptığım mesajınız aklıma yeni bir soru daha taktı.
Malumunuz, taraflardan birisi kararı alıp tebliğe çıkarmazsa, dava derdest olarak kalmaya devam etmektedir.
Soru: Davayı red ettirmiş olan davalının kararı almamasını hoşgörebiliriz. Ancak, davası red olan(Bir anlamda kararı beğenmeyen)davacı taraf kararı neden hemen alıp temyiz etmedi? Menfaati nedir? Temyiz etse karar bozulsa veya bozulmasa da kesinleşse; ya da kararı alıp temyiz etmese ve kararı kesinleştirse; 3 yıllık sürenin başlamasını sağlasa, müvekkilin menfaatine olur mu? Müvekkil bu durumu koz olarak kullanabilir mi?
Aslında doğrusu şöyle midir: Karar yazıldıktan makul süre sonra, müvekkile yazılı ihbarda bulunup; kararın temyiz edilip edilmeyeceğinin bildirilmesini, temyiz harç ve giderlerinin ödenmesini; aksi takdirde vekalet görevinden istifa edeceğimizi bildirsek daha mı iyi olur?
Sadece fikir yürütüyorum. Ne dersiniz?