Mesajı Okuyun
Old 08-02-2018, 15:53   #5
Av. Reyhan Şahin

 
Varsayılan

merhaba, tam da bu konuyla ilgili bir sorunumuz oluştu bugünlerde.
Bu yüzden Yargıtay kararı benim de ilgimi çekiyor.
Birinci durumda, bir müvekkilim kızından boşanmak üzere olup sürekli kendisini arayarak tehditlerde bulunan damadını şikayet etmeden önce bir telefon görüşmesini kaydedip cd ortamına aktararak Savcılığa sundu ve sanık cezalandırıldı. Delil ve elde ediliş biçimi mahkemece sorgulanmadı şahsen ben sanık avukatı olsam buna itiraz ederdim.
İkinci durumda ve güncel olan konumuzda da, polis memuru tehlikeli vasıta kullanmayla ilgili bir ihbar üzerine(şikayet, kayıt ve tutanak olmaksızın sözlü ihbar) plaka sahibinin telefon numarasını tespit ediyor, KENDİ CEP TELEFONUNDAN şüpheliyi arayıp polis memuru olduğunu, konuşmayı kaydettiğini, ne için olduğunu da belirtmeksizin karakola gelmesini söylüyor, telefonla aranan kişi alkollü olmasının da etkisiyle, gecenin o saati bilinmeyen bir numaradan kendisinin polis olduğunu söyleyen birinin aradığını, belki de arkadaşlarının kendisiyle dalga geçtiğini düşünerek olayı tabir yerindeyse geyik muhabbetine çeviriyor, bu arada maalesef emniyet ve polis hakkında küfürlü ve tehditkar konuşmalarda da bulunuyor, arayan memur kısa kısa cevaplarla tam 10 dakika süren ve dökümü 3 sayfa tutan bir konuşma kaydediyor, ertesi gün akşamüzeri!!! Savcının da talimatıyla şahsı nezarete ve sorguya alıyor, bu telefon kaydı dökümüne dayanarak da hem tehlikeli vasıta kullanma hem de görevli memura hakaret ve tehdit suçlarından iki ayrı iddianame hazırlanıyor!!! ben de şimdi bu durumu mantıklı ve hukuki bir zemine oturtmaya çalışıyorum. Bu arada memur beyanında, bulundukları karakolda telefon hattı yetersizliğine dayalı bir sıkıntı olduğundan vatandaşı kendi cep telefonlarıyla aradıklarını bunu da karşı tarafa bildirip görüşmeleri kaydettiklerini bildiriyor.
Şimdi bu kayıt da yasal bir delil mi oluyor????