Mesajı Okuyun
Old 23-01-2015, 12:51   #1
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan Avukatın Reklam Yapma Yasağı - Avukatın Radyoda hergün ve defalarca reklam vermesi

Merhaba Meslektaşlarım,


Ben İstanbul Barosu avukatıyım. 2002 yılından beri Berlin'e yerleşerek Berlin Barosu'na da kaydolduktan sonra burda açmış olduğum büromda burdaki vatandaşlarımızın ve Almanların Türkiye bağlantılı davalarında kendilerine avukatlık hizmeti veriyorum.


Benimle aynı dönemde Berlin'e gelen bir Ankara Barosu avukatı, Berlin'den Türkçe yayın yapan ve Almanya'nın birçok eyaletinde dinlenebilen bir radyoda aşağıda metnini yazacağım sesli reklamı hergün ve defalarca yayınlatmaktadır ve meslekte tam bir kartel oluşturmuştur.


Bu avukatın radyoda hergün defalarca yayınlattığı ve tam bir tekel kurmasına aracı olan reklam metni kelimesi kelimesi şu şekilde:


BABAM VEFAT ETTİ

TÜRKİYE'DEKİ BANKALARDA PARA, MEMLEKETTEKİ ARSA İLE DAİRELERİ MİRAS BIRAKTI,

FAKAT KARDEŞLER ARAMIZDA BİR TÜRLÜ ANLAŞAMIYORUZ,


DEVLET MİRASA EL KOYACAK DİYE KORKUYORUM.


NE YAPACAĞIZ ŞİMDİ?

TÜRKİYE'DEKİ BOŞANMA, MİRAS, GAYRİMENKUL DAVALARINDA ÇÖZÜM WEDDİNG'DE, ....... HUKUK BÜROSU (noktalı kısımlar bu avukatın harfi harfine soyadını içeriyor)


TELEFON:......


Bu avukatı defalarca nezaketen uyarmak istememe rağmen telefonlarıma dahi çıkma nezaketi göstermedi. Benim gibi burda Türk Hukuku dalında danışmanlık yapan meslektaşlarımda aynı gayreti göstermelerine rağmen kendisi şu ana kadar da bu reklamını yayınlatmaya devam etmekte. Bu avukat bunun dışında detaylı el ilanları bastırarak Türkler'in ulaşabildiği her noktaya dağıtıyor. En nihayetinde bu avukat bu reklamlarıyla meslekte burada tam bir tekel oluşturdu.


Yazık ki en başta yapmam gereken şikayet yoluna ancak başvurabildim. Son dönemde bu avukatın vatandaşlara yaşattığı mağduriyetler sebebiyle birçok danışmanlık yaptım. En nihayetinde bu avukata vekaletname çıkaran bir müvekkilim, bu avukatın müvekkille anlaşmış olduğu ücretten başka yüksek ve haksız para talebi karşısında şoka uğruyarak talebini reddediyor ve kendisini azlettiğini ifade ediyor. Yine resmi azil işlemi için vekaletnameyi çıkarmış olduğu Konsolosluğun noter birimine gittiğinde ilgili memur müvekkilin talebine uyarak azilname işlemini yapacağına; müvekkilin bu avukatı azledemeyeceğini, gidip bu avukatla anlaşmaya çalışması gerektiğini belirtiyor. Bu durum karşısında çaresiz kalan müvekkil ofisime gelmiş ve benden hukuki yardım istemiştir. Kendisine eşlik ederek ilgili Konsolosluğun noter birimine giderek müvekkilin azilname talebinin kabulünün zorunlu olduğuna kendilerini ikna ettim. Müvekkilin bu avukat hakkında şikayette bulunmak istemesi üzerine beni vekil tayin etmesinden sonra ben bu avukat hakkında bağlı olduğu Ankara Barosuna şikayette bulundum.


Bu hususta beni şok eden nokta şu ki; başka bir mesletaşımız bu avukatın yukarıdaki reklamı sebebiyle Ankara Barosuna şikayet dilekçesi vermesine rağmen; Ankara Barosu'nun, bu reklamın bu avukatla ilgili olduğunun belirsiz olduğu ve dolayısıyla işlem yapılamayacağı yönünde karar verdiği yönünde. Oysa reklamda geçen 'ÇÖZÜM WEDDİNG'DE, ....HUKUK BÜROSU' ibaresinden çıkarılacak olan şu; WEDDİNG, bu avukatın bürosunun bulunduğu Berlin'in bir ilçesi. Yine '... HUKUK BÜROSU' ibaresinin noktalı kısmını bu avukatın harfi harfine soyadı taşıyor.


En nihayetinde bu avukata karşı bağlı bulunduğu Ankara Barosuna şikayette bulunmamdan, reklam metnin CD'ye kayededip delil olarak ilgili Baroya göndermemden sonra; kendisi bana karşı manevi tazminat davası açtı, savcılığa suç duyurusunda bulundu, bağlı bulunduğum İstanbul Barosuna şikayette bulundu. Şikayetinde; kendisinin fiili olmasına rağmen, benim reklam amaçlı el ilanları hazırlayıp dağıttığım YALAN BEYANINDA bulunmuş, yine burdaki en büyük Türk Sivil Toplum Kuruluşu olan TBB'de yaptığım danışmanlık hizmetini de bedava danışmanlık yaptığım, Berlin'deki Türk İş Rehberi isimli bir rehbere reklam verdiğim, kendisinin Türkiye'deki bir siyasi partinin Berlin örgütünün başkanı olduğu dolayısıyla önemli bir kişilik olduğu için kişilik haklarına saldırıda bulunduğumu kendisine dayanak yapmış.


Ben şu an gerek müvekkil ve gerekse kendi adıma bu avukata karşı manevi tazminat davası açmanın yanında savcılığa da suç duyurusunda bulunacağım. Savcılığa suç duyurusunda kendi durumumla ilgili oalrak temelde aklıma gelen yalan beyanlarla hakkımda idari ve cezai işlem yaptırmaya çalışması aklıma geliyor. Bunun dışında, bu avukatın özellikle mesleğe aykırı reklamlarıyla oluşturduğu tekel sebebiyle maddi ve manevi varlığımı tehdit etmesi sebebiyle dayanabileceğim bir ceza kanunu hükmü veya başkaca hükümler olduğunu düşünüyorsanız yardımlarınızı esirgemezseniz memnun olurum.


Açık meslek kurallarına (avukatlık kanununun reklam yasağı hükmüne) rağmen bu avukatın bu reklamı ve dolayısıyla oluşturduğu tekel sebebiyle kazançtan da mahrum kaldığım için bu avukata karşı maddi tazminat davası açılıp açılamayacağı noktasında da görüşlerinizi bildirebilirseniz sevinirim.


Saygılarımla


Av. Kamer Akgül