Mesajı Okuyun
Old 23-02-2011, 10:50   #76
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Özlem PEKSÜSLÜ
Ömer bey aslında ben tam tersine işçi lehine empati yapıyorum.Biz ne kadar şikayet de etsek bizden başkasına zarar vermiyor.Meslekten soğuyorsunuz,heves kalmıyor...Birlik olunabilse her şey değişebilir belki.Bu da pek mümkün olmuyor.Değişteremeyeceğimiz şeyler için gerçekleri bile bile kendi huzurumuz için bir süre görmezlikten gelmenin kimseye zararı olmaz diye düşünüyorum.Sıra bize geldiğinde belki uygulamayı değiştirebiliriz tabii geçtiğimiz süreçleri unutmazsak.Saygılar

Sn.Peksüslü, değerli meslektaşım, muhalefet ediyorum size, eminim beni yanlış anlamazsınız siz.

Konuya ilişkin görüşünüz, çok da doğal olarak, sizin kişisel özelliklerinizin tesiri altında. Siz de bu çerçevede naif bir halet içinde yaklaşıyorsunuz. Ben buna katılmıyorum efendim.

Örnek biraz ekstrem olabilir. Ama mesajınızı okuyunca ilk aklıma gelen şeyi, tabii olmak adına yazmak isterim:

Cumhuriyetimiz'in kuruluşunu hazırlayan kongreler sürecinde Atatürk'le Miili Mücadele'nin önde gelen isimleri arasında çok şiddetli mandaterlik/tam bağımsızlık tartışmaları yaşanmıştır. Atatürk tek başına kalmasına karşın tam bağımsızlık düşüncesini hakim kılmış ve kongre kararlarına bu ilkeyi geçirtmiştir.

Manda yanlıları da Atatürk kadar yurda ve Milli Mücadele'ye bağlı kimseler idiler. Fakat, ideal hedefi, doğru ve adil amacı gözden kaçıracak kadar, empatik ve harici düşmanların gücüne endeksli, bizim hiçbir gücümüzün (silah, para, insan, moral) olmadığına dair yorumlar yaptılar; yok olmaktansa mandater devletlerin mandası olarak hayatımızı sürdürelim dediler. Türk Ulusu'na palliyatif ve onursuz bir yaşamı önerdiklerinin farkında değildiler.

Sonrasında tarihi sonucun ne olduğunu, ulusun ana amaca nasıl ulaştığını hepimiz biliyoruz. İşte, bu tarihte yatan ana düşünce bence bu konu için de geçerlidir. Ne alakası var şimdi demiyorsunuz değil mi?
Saygılarımla.