Mesajı Okuyun
Old 13-11-2010, 12:56   #246
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Feridun Yurtsever
Sayın Dikici,
Bir çok konuda fikirlerinize katılmakla kalmayıp yol göstericiliğini kabul ettiğim malumunuz. Ancak; bildiğiniz üzere idare tüm işlem ve eylemlerinde kanuna uymak zorundadır. Kanunilik sınırı bir defa geçildiğinde bunun miktarı önemli değildir. Az hukuka aykırılık veya çok hukuka aykırılık olmaz. Yani 7 günlük sürenin ne kadar geçirildiği artık öenmli değildir. Kaldı ki; sıradan, Sayın hocamın deyimi ile yoldan geçen vatandaştan devlet istisnasız tüm kanunlarını bilmesini beklemektedir. Vatandaştan böyle bir birikim bekleyen devletin doğrudan temsilcisi ve tek işi idari para ceza tutanağını tebliğe vermekten ibaret olan memur neden bu işini / görevini süresinde yerine getirmekten imtina etsin ve neden görev ihmal edilsin?

Öte yandan;

Usul her zaman esastan önce gelir. Davalar öncelikle usulden incelenir. Usule aykırılık varsa esasa geçilmez. İdari para ceza tutanaklarının 7 günlük sürede tebliğe çıkartılacağı bir usul kuralıdır. Bu usuli eksiklik de doğrudan devletin alacağının doğmasını engeller.



Kanun koyucu makul süreyi 7 gün olarak belirlemiştir. Artık makul sürenin ne kadar olacağı konusunda bir tartışmanın gerekliliğine inanmıyorum. Hiç değilse sizin kadar! Zira benim hafızam farklı çalışır; bir başasınınki farklı. Bunun için de kanunla kesin bir süre getirilmiştir.

Saygılar.

Feridun Bey,

Teşekkür ederim öncelikle.

Bildiğin gibi 7 günlük süre kanunda yazılı değildir. Kanunun uygulanmasını teminen çıkarılan Yönetmelik kanuna aykırı olamaz. Bu itibarla 7 gün içinde teblğe çıkarılmasına dair yönetmelik hükmü, işleyiş ile ilgili bir hüküm olup, idarenin hak kaybına neden olamayacak mahiyettedir, diye düşünüyorum.

Usul esastan önce gelir ilkesi, idarenin tüm vergi ve sair içerikli kamu alacaklarında da geçerlidir. Bir vergi asıl alacağı ya da vergi ceza alacağının da yönetmelik ve genelgelerle tahsilat usul ve işlemleri belirli sürelere bağlandığı halde, hiç bir zaman bu süreler içinde tebligata çıkarılmadığından bahisle iptalleri söz konusu olamamaktadır.

Siz değerli meslektaşlarım trafik cezasının 7 gün içinde tebliğe çıkarılmaması halinde "savunma hakkını sınırlanacağı"nı ileri sürdüğünüz için ben sürenin, savunma hakkını ortadan kaldırmayacak kadar az olduğu durumlarda bu itiraz nedenininizin geçerli olmayacağını vurguladım. Yoksa sürenin azlığı ya da çokluğu ile ilgili değilim.

Not: Hukuki görüş farklılıkları doğaldır. Benim görüşüm bu yöndedir.