Mesajı Okuyun
Old 17-04-2009, 22:29   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

E. 2008/2-525
K. 2008/537
T. 17.9.2008

• ÇEYİZ VE ZİYNET EŞYASI İSTEMİ ( Tercih Hakkı Bulunan Davacının Çeyiz Eşyalarının Aynen Teslimini İsteyebileceği Gibi Bedelini de İsteyebileceği )

• ÇEYİZ EŞYALARININ AYNEN İADESİ ( Tercih Hakkı Bulunan Davacının Çeyiz Eşyalarının Aynen Teslimini İsteyebileceği Gibi Bedelini de İsteyebileceği )

• EŞYA BEDELİ ( Çeyiz Eşyalarının Bedeli İstendiğine Göre Yıpranma Bedelleri Düşülerek Eşyaların Değerine Hükmedilmesi Gerektiği )

1086/m.74
4721/m.220

ÖZET : Dava, çeyiz ve ziynet eşyası istemine ilişkindir. Tercih hakkı bulunan davacı çeyiz eşyalarının aynen teslimini isteyebileceği gibi bedelini de isteyebilir. Çeyiz eşyalarının bedeli istendiğine göre, yıpranma bedelleri düşülerek eşyaların değerine hükmedilmelidir.

DAVA : Taraftar arasındaki "ziynet ve eşya iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ( Ankara Onuncu Aile Mahkemesi )'nce davanın reddine dair verilen 08.11.2006 gün ve 2005/655 E., 2006/1078 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 27.12.2007 gün ve 2006/22240 E., 2007/17951 K. sayılı ilamı ile;

( ... 1- Toplanan delillerden davacı kadının fiziksel şiddete uğrayarak evden ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyiz senedinde yazılı olup talep edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmakla, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

2- Davacı kadın, dava konusu diğer eşyalarına yönelik bedel isteminde ( HUMK m. 74 ) bulunmuştur. Davacı kadın, dava konusu olup davalı koca yanında kalan eşyalarına yönelik bedel isteminde bulunabilir. Mahkemece yapılacak iş; dava konusu eşyaların dava tarihindeki yıpranma değerleri de düşülerek bedele hükmetmekten ibarettir.

Bu yön gözetilmeden davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile diğer eşyalar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, çeyiz ve ziynet eşyası istemine ilişkindir.

Davacı vekili, çeyiz senedinde yazılı olan çeyiz eşyaları ve cihazların davacıya ait olduğunu, eşyaları davalı ve ailesinin kullandığını, cihazları da davacıdan alarak yatırıma dönüştürdüklerini ileri sürerek çeyiz senedinde yazılı eşyaların bedeli olan 43.018,80 YTL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının evi terk ettiğinde altınları beraberinde götürdüğünü, taraftara ait eşyaların tamamının bulunduğu haliyle fiili ayrılıktan itibaren kullanılmamış şekilde muhafaza edildiğini, bu eşyaların tamamını aynen teslime hazır olduklarını, bu nedenle aynen teslime hazır oldukları malların bedelinin talep edilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Yerel mahkemece ziynet eşyalarına ilişkin dava ispat edilemediğinden, diğer eşyalara ilişkin dava ise, davalı aynen teslime hazır olduğundan davacının eşyaların bedelini istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuş, mahkeme aynı gerekçe ile önceki kararında direnmiştir.

Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, çeyiz senedinde yazılı olup da talep edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığının kanıtlanıp kanıtlanamadığı; davacı kadının, davalının aynen muhafaza edildiğini ve teslime hazır olduğunu iddia ettiği eşyaların aynen iadesi yerine bedelini istemekte hukuki yararı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Yargılama sırasında dinlenen tanıklar davacı kadının baba evine zorla gönderildiği ve üzerinde sadece giysileri bulunup, ziynet eşyası bulunmadığı şeklinde beyanda bulunduklarından, ister ziynet eşyaları satılıp kocanın sermayesine katılmış olsun, ister kadının baba evine götürmediği belirlenmiş bulunsun, sonuç değişmeyeceğinden, tanık beyanlarında ziynet eşyalarının kadının yanında bulunmadığı açık ve net olarak anlaşıldığından, ziynetlerin kocada kaldığının kabulü gerekir.

Çeyiz eşyaları yönünden ise, davacının dava açarken tercih hakkı bulunmaktadır. Eşyaların aynen teslimini isteyebileceği gibi bedelini de isteyebilir. Davacı da bu tercih hakkını kullanarak eşyaların bedelini istediğine göre; eşyaların bulunduğu mahalde keşif yapılarak, kullanılıp kullanılmadıklarının belirlenmesi, kullanılmış iseler yıpranma bedellerinin düşülmesi sonucu belirlenecek bedele hükmedilmesi gerekir.

O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nın 429. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kazancı