Sayın meslektaşlarım,

İşçi emeklisi müvekkilin henüz resmen evlenmediği eşinden olan çocuğunun doğumu üniversite hastanesinde gerçekleşiyor. Çocuk özürlü ve doğumundan sonra ciddi tedavi görüyor.Müvekkil ile eşi daha sonra nikah yapıyorlar. Bilahare, hastaneden kendisine çocuğunun nikah tarihine dek sosyal sigorta kapsamında olmadığı gerekçesiyle tedavi masraflarını ödemesi isteniyor.İcra takibi derdest ve kesin.

- Bu durumda açılacak bir "olumsuz tespit " davasında, çocuk açısından sağlık yardımlarına müstahak olunduğu hangi temel üzerine kurulmalıdır.Doğal baba olunduğunun tespiti mi yoksa aşağıya alıntıladığım mevzuat ve karar gereğince salt nikahlanmış olmanın yeterliliği midir ? Veya nikahsız olma halinde dahi sosyal güvenlik hakkının doğması muhtemel ayrık bir durum mu? Yine, takip açan üni. hastanesi. Hastaneye Ödemeyi yapmayan ise SGK. Bu durumda birden çok davalı mı sözkonusu olacaktır. İİK md. 72/son hükmü ( davalının ikametgahı veya icra dairesinin yapıldığı mahkeme..) ve HMUK 9/3 (davalılardan birinin ikametgahında...) münasebetiyle, SGK şubesinin bulunduğu yer yetkili olur mu?

Alıntı: 506 sayılı Kanunla, nikahsız birleşmelere sosyal güvenlik bakımından olanak sağlanmıştır.( 10 HD, 1990/4010 E.) 5510 SK. 34 m d" çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50'si.."