Mesajı Okuyun
Old 30-12-2010, 14:27   #3
av.ugurcetinkaya

 
Varsayılan

Herkese merhabalar,
Gazete haberine konu olayı çok yakından bilen bir avukat olarak,tüm meslektaşlarımla süreci, hatalı yorumlara mahal vermemek için paylaşmak istedim.
Gazete haberi genel itibari ile doğru bir şekilde yargılama sürecini açıklamaktadır.Dava konusu temelde, avukatlık bürosunun işyeri olup olmadığı ve KMK md. 24 de bahsi geçen muayenehaneler kapsamına avukat bürolarının da girip girmediğidir.Bilindiği üzere hem kanun hem de yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre, avukat büroları Yargıtay'ın deyimi ile muayenehane kapsamında olup, eğer Kat Malikleri Kurulunca muayenehane dahil işyeri açılamayacağı konusunda alınmış ( kiralama veya satın alma tarihinden önce) aleyhe bir karar yok ise veya Yönetim Planında bu konuda bir yasaklama bulunmuyor ise meskenlerde dahi açılabilir. Bu davada, aleyhe bir Kat Malikleri Kurulu Kararı yoktur. Yönetim Planı ise 1971 yılında tanzim edilmiştir ve aynen şöyledir;
'Kat malikleri,dükkanlar hariç kendilerine ait olan bağımsız bölümleri münhasıran mesken olarak kullanacaklardır.Eklentiler de dükkanların mesken ihtiyacının gerektirdiği maksattan başka bir tarzda kullanılamaz.
Ana gayrimenkulün,mesken,işyeri ve ticaret yeri olarak gösterilen bağımsız bölümünde hastane,dispanser,klinik,poliklinik,ecza laboratuvarı gibi müesseseler kuramaz.Kat maliklerinin buna aykırı sözleşmeleri hükümsüzdür.Dispanser,klinik, poliklinik niteliğinde olmayan muayenehaneler bu hüküm dışındadır.'

Yerel mahkeme, Dispanser,klinik,poliklinik niteliğinde olmayan muayenehaneler bu hüküm dışındadır,ibaresi ile yönetim planına istisnai bir durum getirildiğinden ve avukatlık yazıhaneleri de muayehane niteliğinde olduğundan,yönetim planına aykırılık teşkil etmeyeceği gerekçesi ile tahliye talebini reddetmiştir.

Yargıtay Mahkeme kararını '' ilgi gayrimenkulün mesken olduğu gerekçesi '' ile bozması akabinde bidayet mahkemesi kararda direnmiş ancak Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna geldiğinde ise bilinen sonuç ile avukatın tahliyesine hükmedilmiştir.

Yönetim Planı ile Ana gayrimenkulun mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde dispanser,klinik,poliklinik niteliğinde olmayan muayenehanelerin açılabilmesine izin verilmiş iken HGK tarafından verilen karar ile avukatlık büroları bu imkandan yararlandırılmamıştır.Bu da göstermektedir ki, bir doktorun muayenehanesi mesken mahiyetinde kabul edilebilecek ancak bir avukatın yazıhanesi ise mesken olarak kabul edilemeyecektir.Yargıtay tarafından bu dosyada, avukatlık bürosunda fazla personel çalıştırıldığı ve çevreye rahatsızlık verildiği v.b. bir nedenle tahliyeye karar verilmesi gerektiğine ilişkin bir tespiti ya da beyanı da yoktur.Zira ortada böyle bir durumda yoktur.

Verilen bu karar tüm meslektaşlarımızı da ilgilendirdiğinden konuyu bu hali ile değerlendirmenizi rica ederim.