Mesajı Okuyun
Old 25-05-2002, 20:26   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Kıyaslamak şöyle dursun, Türkiye'yi esas alıp emsal olayınızı yorumlamak bile çok zor.

Türkiye' de; özellikle İdari yargı hükümleri içinde, mevzuat yeterliliği manasında benzer hükümler bulunabilir.. Fakat, hükmün kanunda yazılı olması, (Türkiye' de) bildiğiniz üzere uygulanacağı anlamına ne yazıkki gelmemektedir.

Bakınız bir örnek:

AY. mıza göre kamulaştırma bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak istisnaen çok yüksek değerli kamulaştırmalarda taksitle ödeme mümkündür... Buna rağmen, kamulaştırma bedelleri taksite bağlanmasa bile zamanında ödenmemekte, yıllar sonra ödense bile bu defa faiz zararı karşılamamaktadır..

Faizle karşılanamayan bu zarar için mevzuatta yer alan, BK.105 Munzam zarara ilişkin hükme dayalı dava açsanız bile, ne yazıkki YHGK nun kabul edilemez gerekçesi ile, tamamen haklı, kanuni talebiniz reddedilecektir..

Evet neyi neyle kıyaslayacağız, nasıl yorumlayacağız..

Bir devlet düşünün, adı Hukuk Devleti... hem de sosyal hukuk devleti.. Halkını alenen enayi yerine koyuyor..

Karayolları ve Köprülere uygulanan anormal zammın 1 yıl sonra iptali sözkonusu olunca, zammı geri aldım derken, aynı geri alma açıklaması ile bilikte , 1 ay sonra yine zam yapacağız diyebiliyor... Bunun neresi, devlet ciddiyetidir neresi Hukuk Devleti gereğidir..

Bu konuyu açmakla, aklımıza getirmek istemediğimiz zavallılığımızı, yaramızı deşerek ortaya koydunuz.. yaramıza tuz bastınız..

Neyi neyle, kimi kimle kıyaslayacağız.. kıyas kabul etmez bir durum var ortada..