Mesajı Okuyun
Old 23-07-2020, 18:53   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2013/21426
Karar Numarası: 2014/4032
Karar Tarihi: 26.02.2014

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı, dava dilekçesinde; eşiyle aralarında çıkan anlaşmazlıklar sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, anlaşarak boşanmayı kararlaştırdıklarını, boşanma protokolünün dilekçesine ekli olduğunu belirterek, anlaşmaları gereğince boşanmalarına karar verilmesini istemiş; davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde protokolü kabul etmemiş, evlilik birliğinin davacının kusurlu hareketleri sonucu temelinden sarsıldığını belirterek davacıdan nafaka ve tazminat talep etmiş, 08.11.2012 tarihinde icra edilen ön inceleme duruşmasında da cevap dilekçesini yinelemiştir.

Böyle bir durumda, boşanma isteği, bir ıslaha veya yeniden dilekçe verilmesine lüzum bulunmaksızın kendiliğinden anlaşmalı olmaktan çıkar, çekişmeli davaya dönüşür. Dava "çekişmeli" boşanmaya dönüştükten sonra; mahkeme gerek görmesi halinde; davacıdan iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları özet halinde bildirmesini isteyebilir ise de, evlilik birliğini temelinden sarsan maddi vakıaların bildirilmemiş olması, davanın usulden reddini gerektirmez. Dava, çekişmeli hale geldikten sonra maddi hadiseler gösterilmemiş olsa bile, hakim, tarafların boşanma ve fer'ilerinde uyuşmazlık içinde olduklarını nazara alarak taraflardan delil göstermelerini isteyip, gösterdikleri takdirde delillerini toplamalı ve neticesine göre Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini takdir edip değerlendirmeli ve sonucuna göre karar vermelidir. Başka bir ifade ile geçimsizliği doğuran maddi vakıaların açıklanmamış olması, davanın esasının incelenmesine engel değildir. Böyle bir durumda tahkikat, mevcut olan durum esas alınarak yürütülür. Yerel mahkemenin bu esaslara aykırı olarak, davacıdan, davasını Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi kapsamında ıslah etmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119'ncu maddesindeki unsurları taşıyan dava dilekçesi istemesi ve bunun için süre tanıması, verilmeyince de davayı, ara kararına uyulmadığı gerekçesiyle reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2014(Çrş.)

*Ayrıca bkn : http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=109300 deki yazımız.