Mesajı Okuyun
Old 23-12-2006, 00:58   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:

**************
İTİRAZ/ İMZAYA İTİRAZ
KAYIT NO : 25434
**************
Esas Yılı : 1977
Esas No : 6715
Karar Yılı : 1977
Karar No : 7214
Karar Tarihi : 20.09.1977
Daire No : 12
Daire : HD
**************

**************
DAVA : Mercii kararı borçlu vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 24.6.1977 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kambiyo senedine dayanan takipte, imzaya usulüne uygun biçimde itiraz edildiği takdirde icra takibi durur. İİK.nun 170.. maddesine göre, alacaklı 67. maddeye göre umumi mahkemede dava açmak istemez ise, ödeme emrine itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde icra tetkik merciinden itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde icra tetkik merciinden itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. İİK.nun 170. ve 67. maddelerinde yer alan altı aylık süre hak düşürücü süredir. Bu sürenin borçluyu himaye bakımından yasada yer aldığı meydandadır. Bu kuralın mevcudiyetine rağmen, borçlu bu yasa hükmüne dayanmaktan açıkça veya zimnen vaz geçerek borcu kabul etmiş veya itirazını geri almış ise, artık oluşan bu yeni duruma göre işlem yapılması zorunlu hale gelir.
Olayda, borçlu aleyhinde açılmış kambiyo senedine dayanan takipte ödeme emrine karşı imza inkarında bulunmakla takip durmuştur. Alacaklı altı aylık süre geçtikten sonra evvelce ihmal ettiği takibi yenilemiştir. Borçlu yenileme dilekçesine karşı imza inkarı itirazını tekrarlamakla, itirazının kaldırılması dileği ile iş, icra tetkik merciine intikal ettirilmiştir. Mercideki ilk oturumda, bu sefer borçlu bonodaki imzanın kendisine aidiyetini kabul ve fakat bedelsizlik itirazını öne sürmüştür. Böylece borçlu, imza inkarına ait itirazından vaz geçmiş itirazını borcun esasına yöneltmiştir. Bu vazgeçmeyi engeller bir yasa hükmü yoktur. Bu durumda artık merciin İİK.nun 170. maddesinde yer almış altı aylık süreyi nazara almadan, imzaya itirazın kalkmasından ötürü itirazın kaldırılmasına karar vermesinde yasaya aykırı bir cihet bulunmamaktadır. Ancak, imza kabul edildiğine göre itirazın kesin biçimde kaldırılması gerekir idi.
Mercii kararı sadece borçlu tarafından temyiz edildiğinden itirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verilmiş bulunmasındaki hataya işaret edilmekle yetinilmiş fakat bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı durum ve karar yerindeki gerekçeye binaen, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan mercii kararının İİK.nun 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA 15 lira onama harcının temyiz edenden alınmasına, peşin harcın mahsubuna bakiye kalmadığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20.9.1977 gününde oy çokluğuyla karar verildi. **
KARŞI OY YAZISI
Borçluya 163 örnek ödeme emri 6.5.1974 tarihinde tebliğ edilmiş borçlu icra dairesine süresinde itiraz ederek imzanın kendisine ait olmadığını bildirmiştir. İİK.nun 170. maddesi gereğince hakkındaki takip durmuştur. Takibin devamı aynı maddenin 2. fıkrasına göre alacaklının itirazın tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde mercie itirazın kaldırılması için müracaat edip olumlu karar alması ile mümkündür. 170. maddenin 2. fıkrası ayrıca 67. maddenin 4. fıkrası hükmünün de uygulanacağını amir olup 67. madde 4. fıkrası da alacaklının itirazın tebliğ tarihinden 6 ay içinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmazsa bir daha ilamsız takip talebinde bulunulamayacağını hükme bağlamıştır.
Tetkik konusu olayda itiraz dilekçesi alacaklıya 10.5.1974 tarihinde tebliğ edilmiş alacaklı 170 ve 67/4. maddelerdeki 6 aylık süreyi geçirerek 11.3.1977 tarihinde yani yaklaşık 3 sene sonra itirazın kaldırılması için mercie gelmiştir. Kanundaki süreler kamu düzeni ile ilgili olup değiştirilemez. Artık ilamsız takip hakkı kalmayan alacaklının itirazın kaldırılmasına dair talebinin bu nedenlerle reddi gerekirken mercie işin esasının incelenmesi isabetsizdir.
İtirazla duran takibin icra dairesine yenileme talebinde bulunularak yürütülmesi mümkün olmadığı halde alacaklı bu yola baş vurmuştur. Geçersiz bu işlemin tarihinin esas olup itirazın kaldırılması isteği süresinde kabul edilemez. İlamsız takip hakkını yitiren alacaklının mercie müracaatı üzerine borçlunun duruşmada imzanın kendisine ait olduğunu bildirmesi alacaklı lehine hiçbir hukuki sonuç doğuramaz.
İİK.nun 170/b maddesi yoluyla uygulanması gerekli aynı Kanunun 67. maddesi 1. fıkrasında açıklandığı gibi itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı itirazın tebliğinden itibaren bir sene içinde mahkemeye müracaatla umumi hükümler dairesinde alacağın varlığını isbat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Alacaklı bu süreyi de geçirmiş olduğundan dava yoluna gidememiş icra dairesinde yasaya aykırı yenileme muamelesi yaptırarak 170. maddedeki 6 aylık sürenin yeniden başlamasının temin yoluna gitmiştir.
Sonuç olarak konudaki hak düşürücü süreler geçiren alacaklının itirazın kaldırılması hakkındaki isteğinin süre yönünden reddine karar verilmek gerekirken işin esasını inceleyip itirazın kaldırılmasına karar verilmesi olup merci kararının bozulması reyindeyim.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.
İİK 78. maddesinde yenilemenin hangi zamana kadar yapılacağına dair bir düzenleme yoktur. Bu durumda asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresi içerisinde hatta zamanaşımı definin ileri sürülmemesi ihtimaline göre süresiz olarak yapılabilir. Ancak itiraz üzerine duran takiplerin yenilenmesinde itirazın hükümden düşürülmesine ilişkin süreler devreye girer. Yukarıdaki karar ve karşı oy yazısında belirtilen noktalar dikkate alındığında aslında kararın borçlunun aynı itirazı tekrarlamayıp, itiraz sebebini değiştirmesi gerekçesine dayandırıldığı karşı oy yazısında ise itiraz sebebi değişsin veya değişmesin böyle bir yol izlenemeyeceği vurgulanıyor. Ben de karşı oy sahibi üyeye katılıyorum. 5 yıl sonra yenilenen takip üzerinden itirazın iptali yoluna gidilmesi söz konusu olamaz. İİK 67/son hükmü emredici olarak süreyi 6 ayla sınırlamıştır.