Mesajı Okuyun
Old 23-06-2008, 09:31   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

KONU İLE İLGİLİ BİR KARAR :

SURİYE UYRUKLULAR;
KARŞILIKLIK ESASI;
YABANCININ MÜLK EDİNİMİ ;

(Misilleme)kuralına uygun olarak 1939 tarihinden itibaren bir Suriyeli'nin,Türkiye'de taşınmaz edinmesi olanaksızdır ve bu tarihten sonra da bir Suriyeli taşınmazını bir Türk"e devredemez.

Ancak,bu işlemler ilhaktan önce tamamlanmış ise Hatay Cumhuriyetince kabul edilen 7 Temmuz 1939 tarih ve 3173 sayılı yasa ile o tarihte yürürlükte bulunan hükümlerin gözönünde bulundurulması gerekir;

Davacı,taşınmazı,12.7.1932 tarihli senetle Suriyeli Fariye'den satın almıştır.Taşınmazın öncesinin tapusuz olduğu anlaşılmaktadır.Satın alma tarihinde davacının Fransızların işgalinde bulunan Yayladağı'nda oturduğu anlaşılmaktadır.1939 tarihinde Hatay,Türkiye'ye ilhak edilmiştir.Taşınmaz tapusuz olduğuna göre o tarihte Hatay'da yürürlükte bulunan hükümlerin nazara alınması gerekmektedir.O tarihlerde Hatay'da Suriye hukuku,daha doğrusu Mecelle ve arazi kanunları uygulanmaktaydı.Taşınmaz arazi olduğuna ve mülk sayılmadığına göre o tarihte yürürlükte bulunan hükümler uyarınca müruruzaman yoluyla kazanılması mümkündür.Olayın 1939 tarihine göre incelenmesi gerekmektedir.1932 tarihinden önce taşınmazın yine Fariye tarafından tapusuz olarak tasarruf edildiği ve kazanılmış olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda taşınmaz o tarihte Suriye'de yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre geçerli bulunmaktadır.Bilahare Fransa ve Türkiye arasındaki hükümlere göre Suriye uyruklu olan Fariye tarafından kazanılmış ve 1932 tarihinde Fransızların işgalinde bulunan ve Yayladağı'nda ikamet eden davacıya geçmiştir. Davacının iktisabı o tarihte Suriye'de yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre geçerli bulunmaktadır. Bilahare Fransız hükümeti ile Türkiye arasında g.menkul meselelerinin halli için birtakım komisyonlar kurulmuş,bunun çözümü yönüne gidilmiş,ancak Fransızların davranışları sebebiyle bir çözüme bağlanamamış,bunun üzerine 1062 sayılı yasa ile 1939 ve 1940-1942 tarihlerinde Türk hükümetince çıkarılan kararnamelere göre Suriyelilerin Türkiye'de bulunan taşınmaz mallarına vaziyet edilmiştir. Şu hale göre misilleme kuralına uygun olarak 1939 tarihinden itibaren bir Suriyelinin Türkiye'de gayrımenkul iktisabı mümkün olmadığı gibi bu tarihten sonra bir Suriyelinin taşınmazının bir Türk'e devri de mümkün olmayacaktır.Ancak bu muameleler ve işlemler ilhaktan önce tamamlanmış ve Hatay Cumhuriyetinin kurulması ile Hatay Cumhuriyetinin kabul ettiği 7 Temmuz 1939 tarihli ve 3713 sayılı Kanunla o tarihte yürürlükte olan hükümlerin nazara alınması gerektiğine göre 1932 yılında yapılan satış geçerli sonuç doğurmaktadır.Davacı,ilhak suretiyle Türk vatandaşı sayıldığına göre iktisabı korunacaktır. O itibarla davanın kabulüne ilişkin karar doğrudur.Temyiz itirazlarının reddine karar verilerek usul ve yasaya uygun hükmün onanmasına.
8 HD 29.5.1989 2319-5554