Konu: TCK.m.103/6
Mesajı Okuyun
Old 05-06-2007, 15:03   #3
Seyda

 
Varsayılan

Zeynel Bey cevaplamadan önce ben de şöyle bir karar bulmuştum :

Yargıtay
5. Ceza Dairesi
E.2005/904
K.2005/6481
T.5.5.2005

KAÇIRIP ALIKOYMA VE İLİŞKİDE BULUNMA
KIZLIĞIN BOZULMASI

MAĞDURENİN KIZLIĞININ BOZULDUĞU, FENNİ BİR ŞEKİLDE DOKTOR RAPORU İLE TESPİT ETTİRLMEDEN, BEYANLARA VE GEBELİK RAPORUNA GÖRE SANIK HAKKINDA AĞIRLAŞTICI MADDENİN UYGULANMASI DOĞRU DEĞİLDİR; YENİ CEZA KANUNUNA GÖRE, KIZLIK ZARININ BOZULMUŞ OLMASI, BEDEN SAĞLIĞININ BOZULMASI OLARAK NİTELENDİRİLMEYECEKTİR.

5237/md. 103 (765/md.416,418)

Reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma ve cinsi münasebette bulunma suçlarından sanık H. P.nin yapılan yargılanması sonunda; mahkumiyetine dair B. 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 17.12.2004 gün ve 2004/2386 Esas, 2004/1511 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Mağdurenin kızlığının bozulduğu fenni bir şekilde doktor raporu ile tespit ettirilmeden, beyanlarına ve gebelik raporuna itibar edilerek sanık hakkında TCK.nun 418/2. maddesinin uygulanması,

Müdahil yararına tayin olunan vekalet ücretinin asil yerine, vekili adına hükmedilmesi,

Sonuç : Kanuna aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine ve tutukluluk süresine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse telle tahliyesi için Yargıtay C. Başsavcılığına müzekkere yazılmasına 5.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(www.mevbank.com)

Ayrıca Yeni Türk Ceza Kanunu'nun değerlendirildiği bir makalede yazılan cümleyi de aynen aktarmak istiyorum :

''... Aslında her cinsel saldırı suçunda kişinin ruh sağlığında bir bozulma vardır. Burada kızlık zarına da değinmek gerekir. Kızlık zarı beden bütünlüğü içinde değerlendirilmiyor (tıpçılara göre )dolayısı ile kızlık zarının bozulması beden sağlığının bozulması olarak değerlendirilemez ancak toplumda ki genel telakkiye bakmak lazım böyle bir durumda mağdurun psikolojisi ve ruh sağlığı bozulabilir. Bu unsurun hangi hallerde ve nasıl uygulanacağı tereddütlüdür...''
(http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/makale/187.doc)

Bu karardan ve makaleden aldığım kısmı aktardıktan sonra kendi düşüncemi belirtmem gerekirse ; bu suçta yasanın alt amaçlarından biri olan ''bekaret olgusunu anıp da değer atfetmemek, kız/kadın ayrımını ortadan kaldırmak'' düşüncesi mağdur yerine faili koruyor bana göre.Objektif bakmaya çalışıyorum ancak ülkemizdeki durumu da göz ardı edemiyorum. Kaldı ki kızlık zarının bozulması beden bütünlüğünün bozulmasının içinde değerlendirilemese bile, m.103/6 ''beden veya ruh sağlığı'' diyerek bir seçimlik hal öngördüğüne göre raporlara istinaden ruh sağlığının bozulması içinde değerlendirilebileceğini düşünüyorum.