Mesajı Okuyun
Old 16-04-2011, 13:58   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mustafa Çiçek
El atmanın önlenmesi tapu iptali davasına karşı açılmış bir dava ve bu davada henüz kesinleşmedi. Dolayısıyla mülkiyet ihtilaflı sayılmaz mı? Bu nedenle kesinleşmesi gereken bir karar olmalı değil mi?

Mustafa abi, taşınmazın aynı ihtilaflı olduğu müddetçe müdahalenin meni sözkonusu söz konusu olmaz. Taşınmazın aynı ihtilafı çözüldükten sonra müdahalenin meni konusunda karar verilebilir. Kesinleşmeyen tapu iptal tescil davası mevcut iken, taşınmaza müdahalenin meni mümkün değildir. Aşağıya hem bu yönü ile ilgili hem de icra yönü ile ilgili yararlanabileceğin iki karar koyuyorum.


T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/16543
K. 1995/17213
T. 5.12.1995
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddedi içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 9.11.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Dava başlangıçta müdahalenin meni ve ecri misil istemli olarak açılmış ise de, dava sırasında tahliye gerçekleştiğinden sonuçta(meni müdahale ile ilgili olarak bir karar verilmesine yer olmadığına) karar verilmiş olmakla taşınmazın aynı ile ilgili bir hüküm oluşturulmamış, karar ecrimisile inhisar etmiştir. Bu hali ile ilamın infazı için kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır. Merciin aksine görüşünde isabet bulunmadığından karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 5.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4521

K. 2004/6326

T. 27.5.2004

• ÇAPLI TAŞINMAZA EL ATMANIN ÖNLENİLMESİ ( Bu Davanın Açılabilmesi İçin Taşınmazın Mülkiyet Durumunun Kesinleşmesinin Gerekmesi )

• MÜDAHALENİN MENİ ( Bu Davanın Açılabilmesi İçin Taşınmazın Mülkiyet Durumunun Kesinleşmesinin Gerekmesi )

• TAPULAŞTIRMA İŞLEMİ DEVAM EDEN YERE VAKİ MÜDAHALENİN MENİ ( Mülkiyet Durumu Kesinleşmeyen Taşınmazlar Hakkındaki Davanın Bu İşlemlerin Kesinleşmesinden Sonra Açılabilmesi )

4721/m.683

ÖZET : Dava konusu yerde tapulaştırma çalışması sürdüğünden, henüz mülkiyet durumu kesinleşmemiş olduğundan işlemin kesinleşmesi beklenmelidir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, murisine ait 139 ada 5 parsel nolu taşınmazın harici taksimle kendisine kaldığını, bu yeri davalının arpa ekerek işgal ettiğini iddia edip, elatmasının önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, nizalı taşınmazı davacının diğer halası Ümmügülsüm Başbuğ'dan haricen satın aldığını, o nedenle kullandığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacı murisleri Zeynep ve Tuncer adına kesinleşmiş tapu kayıtlarının oluşmadığı, dolayısı ile davacının da hak sahibi olmadığı, bu parsele ilişkin olarak dava açma sıfatının bulunmadığı sonucu ve kanaati ile davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı asil tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemede sıfat yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; öncesi 511 kadastral parsel olan bu yerde ifrazla 4166 ve 4167 parsellerin oluştuğu, daha sonra çekişmeli taşınmazın tapulaştırmaya tabi tutulduğu, tapulaştırma çalışmalarının tamamlandığı, işlemlerin tescil aşamasında olup, henüz tescil işlemlerinin bitmediği anlaşılmaktadır.

Davacının, tapulaştırmaya tabi kadastral parselde mirasa dayalı hakkı bulunduğu görülmekte ise de; çekişmeli taşınmazda tapulaştırma ile birlikte yeni çap kayıtlarının ve mülkiyet durumunun oluşması olanaklıdır. Davaya konu edilen 5 numaralı tapulaştırma parselinin mülkiyet durumu henüz açıklığı kavuşmamıştır.

Hal böyle olunca, işlemin tamamlanmasının beklenilmesi, bu suretle belirlenecek mülkiyet durumu dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın reddine hükmolunması doğru değildir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.

SONUÇ : Kabulü ile kararın yukarıda açıklanan nedenlerle H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.05.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.