Konu: Merhaba
Mesajı Okuyun
Old 12-01-2007, 16:53   #4
Hekimbaşı

 
Varsayılan Merhaba

Selamlar,

Özgeçmişimden görebileceğiniz üzere, aslında uzman bir tıp doktoru olmama karşın, yazın alanında 82 ve bilişim alanında 84 den bu yana faaliyetleri olan bir insanım. Son zamanlarda dört konuya olağanın dışında ilgi göstermek zorunda kaldım:

1. Fikri hakların uluslararası ortamdaki gelişimi
2. Büyük sermaye kuruluşlarının fikri haklarını korumak için yapmakta oldukları girişimler
3. Aslında bireysel hak olarak tarif edilmekle birlikte, fikri hakların nasıl olup da sermaye ağırlıklı bir duruma geldiği ve bunun için ileri sürülen haklı görünen gerekçeler
4. Gerçek kişilerin fikri haklarını elde etmeleri için nasıl donanmaları gerektiği

Kendi girişimlerim sırasında farkına vardığım olaylar nedeniyle, fikri haklarla ilgili yapılan düzenlemelerin aslında gerçek yaratıcı olan bireyi değil, sermaye sahiplerini koruma amaçlı olduklarını söyleyebilirim. Özetle; ne kadar para, o kadar koruma var.

Baskılar nedeniyle bu konularda önde gelen gelişmiş ülkelerin düzenlemelerini çevirmekten öte bir yasama faaliyetinin bulunmadığı ülkemizde bu konuda 'DAHA DOĞRU, DAHA HAKKANİYETLİ' işler yapılmasını sağlamak yolunda bir katkım olabilecekse, bulunmak isterim.

2 marka, 2 patent başvurusunu kendi başıma gerçekleştirmiş birisi olarak, WIPO, ABD, AB, TC yasa ve yönetmeliklerini aşağı yukarı harfi harfine bildiğimi söyleyebilirim.

Bu grupta yer alan hukukçu arkadaşların bir kısmı yarın öbürgün yasama organında görev alabilir, veya çalışmalarda etkin olabilir. Öngörülebilir (yani bana yararı olabilecek) bir gelecekte olsun, ya da olmasın; bu çalışmalarında onları yaratıcı bir bireyin bakış açısıyla donatabilirsem, mutlu olurum. Eminim bu katkı ülkemizin küreselleşme sürecindeki yerini belirleme açısından da avantaj sağlayacaktır.

Kısacası; fikri haklar açısından sizler hak dağıtıcı, ben üretici biri olarak yer alacağım. Üreticilerin iki farklı katmandaki tüketici karşısındaki durumlarını değerlendirmekse size düşecek: fikri / buluşu ürün haline dönüştürerek tüketen büyük şirketler (birey olmayan hak sahipleri) ve o ürünlerin son tüketicileri (halk). Buna ilave olarak belki bir de tescil kuruluşlarının (TPE, USPTO, EPO gibi) rolü, yetkisi ve uygulamalarını düşünebilirim.

Bu gruptaki varlığım bunlarla sınırlı olacaktır. Ancak; isterim ki ülkemiz için bence belirsizliği had safhada olan bu konularda koordinatörümüz tartışma konuları açsın. Benim özellikle ilgi duyduğum alanlar pratik uygulaması olan soyut buluşlar (mantık, matematik, istatistik) ile bunlara ilişkin somut uygulamalar (yazılım, aygıt arayüzleri, donanıma gömülü yazılımlar) ve telif kavramı ile telif hakları olacaktır.

Biliyorsunuz, genelde hukukçular olay gerçekleştikten sonra yasalar kapsamında tartışır ve kararlar mevcut yasalar çerçevesinde mahkemede alınır. Ama ben, konuyu yasama aşamasından itibaren ele almayı yeğlerim; çünkü dünya üzerindeki düzenlemelerin hiçbiri gerçek yaratıcıyı, fikir sahibini korumaya almamaktadır.

Özetlersek; fikri haklarla ilgili yasal çerçeve nasıl olmalıdır? Felsefi açıdan doğru olan yaklaşım nedir ve buna göre nasıl düzenlemeler yapılmalıdır?

Yapılan ya da yapılacak çalışmalara bu açıdan yaklaşacağımı bilmenizi isterim. Hukukçu olmayan bir üye olarak, projelerinize sizlerin ufkunu genişletmeye yardımcı olmaktan öte bir katkıda bulunmam mümkün değil zaten.

Saygılarımla