Mesajı Okuyun
Old 13-11-2007, 17:20   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

1.Öncelikle yanıtlarımı sözleşmenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi olmasına göre veriyorum.Bu aktin feshi için tek taraflı irade beyanı yeterli olmayıp yargılama gerekir.Yargılamada davalı tarafın kusursuzluk iddiaları ayrıca inşaatın durumuna göre ileriye / geriye etkili fesih olasılıkları üzerinde karar verilir. Yargıtay'a göre bu sözleşmede cezai şartın istenebilmesi için ileriye etkili fesih gerekir.Ayrıca Cezai şart tadil sözleşmesinde düzenlenmişse ve bu sözleşme daha önceki gibi noterde yapılmamışsa istenemez

2.Bk 128'e göre zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlar, bunun için ihtar gerekirse ihtarın tebellüğ tarihi dikkate alınır. Karşılıklı taahhütleri havi akitlerde kesin vadeli borç açısından taraflardan biri temerrüte düşerse temerrüt için ayrıca ihtar gerekmeden alacaklı açısından seçimlik haklar doğar(106/II). Olayda müvekkiliniz bu seçimlik haklardan "sözleşmeden dönme" hakkını kullanmıştır.Ne varki daha önce de belirttiğim gibi kat karşılığı inşaat aktinde fesih iradesi tek taraflı beyanla oluşmadığından noterden fesih ihbarı kanımca zamanaşımı için başlangıç tarihi oluşturmaz.Yargılamada fesihte kimin haklı olduğu ve sözleşmenin ifa durumuna göre tespit hakim tarafından yapılır.

3.Sözleşmenin eser akti olarak telakki edilmesinde feshi ihbarın geçerli sayılacağı, cezai şartın tadilinde sözleşmedeki şekil şartına uyulmasının yine gerektiği, zamanaşımı başlangıç tarihinin de feshi ihbar tarihi olması gerektiği ve fesihten doğan hakların bu tarihi itibariyle kullanılableceğini düşünüyorum.