Mesajı Okuyun
Old 01-01-2009, 23:31   #2
m_argun

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/7278

K. 1998/8314

T. 30.11.1998

• TEMERRÜD TARİHİ ( İhtarnamenin Tebliğ Tarihi - Trafik Kazası Tarihi )

• TİCARİ ARACIN TRAFİK KAZASI ( Tazminatta Uygulanacak Faiz )

• FAİZ ( Ticari Aracın Trafik Kazası Nedeniyle Tazminatta )

• KISMİ ÖDEMENİN FAİZDEN MAHSUBU ZORUNLULUĞU ( Talep Halinde )

• FAİZDEN MAHSUP ( Kısmi Ödemenin )

818/m.84,101,104

ÖZET : Davacıya keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihi temerrüdü başlatan tarihtir. Kaza tarihinden itibaren temerrüde hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2.6.1998 tarih ve 207-345 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraf avukatları tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı şirkete trafik poliçesi ile sigortalı 35 BLF 91 plakalı kamyonetin müvekkiline ait 35 BEC 30 plakalı araca % 100 tam kusurlu olarak 13.1.1998 günü çarparak zarar verdiğini, gerekli belgelerle birlikte ihtarnamenin 23.2.1998 günü davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen ödemede bulunulmadığını, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı Yasanın 99. maddesine aykırı davrandığını ileri sürerek poliçe limiti olan 250.000.000 TL ile 3.059.370 TL noter ihtar masrafı olarak şimdilik 253.059.370 TL nin 13.1.1998 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından tebliğ ettirilen tesbit raporu sonrası yaptırılan ekspertiz incelemesi ile belirlenen 157.543.000 TL hasar miktarının 16.3.1998 günü davacı vekili Av.A. G. adına havale edildiğini, dava konusu olayın 25.2.1998 günü müvekkiline ihbar edildiğini, davacının aracının hususi araç olması nedeniyle reeskont faiz istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu olayda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin poliçe limitinin 250.000.000 TL olup, yargılama sırasında bunun 157.534.00 TL nın ödendiği, davacı aracında 250.129.300 TL tutarında hasar olup bunun 92.457.000-TL lık kısmının karşılanmamış olduğu gerekçesiyle alacağın 157.543.000 TL lık kısmı dava sırasında ödenmiş olmakla konusu kalmayan bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bakiye 92.457.000 TL nin 13.1.1998 tarihinden itibaren %50 yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin 2 nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı 18.2.1998 keşide tarihli ihtarname ile sigorta teminatının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi için davalı tarafa önel vermiş, bu önel içerisinde teminatın ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağı bildirilmiştir. Davacı, davalıyı temerrüde düşürmek için ihtarname keşide ettiğine göre, ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ tarihini bildirmesi için davacı tarafa süre verilerek temerrüt tarihinin belirlenmesi ve verilen 8 gün de dikkate alınarak gecikme faizine hükmedilmesi gerekirken, kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davacı vekilinin temyizine gelince; davalı şirkete sigortalı 35 BLF 91 plakalı aracın kamyonet olup araç malikinin tacir olması, 3095 sayılı Yasanın 2/3. maddesine göre, "arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin T.C. merkez Bankası'nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre istenebilecek" olması ve faiz oranı yönünden sigortalısının şartlarına tabi olan davalı sigorta şirketinin de reeskont oranında faizle sorumlu bulunması nedeniyle, olayda istem gibi reeskont faizine hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, dava açılmadan önce tazminatın miktarını tesbit ve tahsili amacıyla yapılan tesbit giderleri ile noter tebligat giderleri yargılama giderlerinden sayıldığından talep halinde, esas kararla birlikte yargılama giderinin de hüküm altına alınması gerekirken, bu konudaki davacı isteminin yazılı gerekçeyle reddedilmesi de doğru değildir
Öte yandan, davacı vekili, dava açıldıktan sonraki 16.3.1998 tarihindeki davalının kısmi ödemesini kabul ettiği, ancak ödemenin BK.nun 84/1. maddesine göre öncelikle faizden mahsubu gerektiğini 27.5.1998 tarihli oturumda ileri sürdüğüne göre, davacı vekilinin bu talebinin anılan Yasa maddesine uygun olması nedeniyle mahkemece BK.nun 84/1. maddesi gözönüne alınarak karar verilmesi gerekirken, davalının kısmi ödemesini asıl borçtan mahsup eder şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ( 2 ) numaralı bentte yazılı nedenlerle hükmün davalı yararına, ( 3 ) numaralı bentte yazılı nedenlerle de davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçların istekleri halide temyiz edenlere iadesine, 30.11.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.