Mesajı Okuyun
Old 25-08-2008, 09:26   #1
üye25339

 
Varsayılan Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışlar

Uyarma cezasını gerektiren bu fiil, 657 sayılı DMK' nın 125/A-e hükmü ile getirilmiş. Kanundaki disiplin hükümlerine bakılınca bir birine çok yakın fiillerin farklı ceza türlerinde tanımlandığı grülmektedir. Dolayısıyla aynı fiil için, karar vericiler kadar fazla farklı yorum ve ceza ortaya çıkabilmektedir.

Kanun lafzı düzenlenirken hayal edilmiş fiil ve/veya fiiller ile gerçekleşen fiiller arasında uyumsuzluk olabiliyor, bu fiilin hangi madde kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği de yoruma gayet açık bir duruma geliyor.

Bu durumda fail olan memurun, bu fiili yorumlayanların kanaat ve vicdanlarına kalması yani subjektiflik söz konusu.
bahsi geçen vakardan kasıt nedir; bu tanımın, yine aynı maddenin C-ı hükmünde belirtilen "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak," fiilinden farkı tam anlamı ile nasıl ortaya çıkacak?

Öyle bir fiil ile karşılaşılabilir ki, karar verici bunun her ikisine de uyduğunu düşünebilir.
Sonuç olarak, kanun koyucunun herşeyi kazuistik manada düzenlemeye çalışıp da bir sonuca ulaşamamasına geliniyor. daha doğrusunun ise genel hatlarla durumun belirtilmesi ve karar alınmasının kolaylaştırılması. bu şkilde belkide her karar için iptal yoluna gidilmez. çünkü verilen karar sonucunda memur da kendi suçunun farkında ve verilecek cezaya da razı olacaktır.