Mesajı Okuyun
Old 03-03-2009, 21:49   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan HUKUKDOKTORU
Kambiyo taahhüdünde bulunmak yani bir bono veya çek düzenlemek (imzalamak), örneğin satış sözleşmesi gibi bir alt/temel ilişki nedeniyle de yapılabilir.

Fakat kambiyo taahhüdü ile yüklenilen borç, bu alt ilişkiden ayrı ve soyut bir ilişkidir. Yani, kambiyo taahhüdünün bir alt borç ilişkisine dayanıyor olması yasal bir zorunluluk değil sadece bir olasılıktır.

Bu noktada, kambiyo taahhüdü soyut ve ayrı bir borç yüklenimi olduğuna göre, kambiyo taahhüdünün kurulması ile birlikte alt borç ilişkisinin ortadan kalkıp kalkmadığı; alt ilişkiden kaynaklanan temel borcun ödenmiş sayılıp sayılmayacağı; bir başka deyişle, burada bir "tecdit"den yani, alt borcun yenilenip kambiyo borcuna dönüşmesinden söz edilip edilemeyeceği sorunları ortaya çıkmaktadır.

Bir örnekle açıklayalım. B’nin L’ye 100 milyon TL borcu vardır. B, bu borcuna karşılık 120 milyon TL miktar üzerinden bir bono düzenleyerek L’ye veriyor. Şimdi soru şu: B’nin 120 milyon TL üzerinden bono düzenlemesi yani kambiyo taahhüdünde bulunması, L’ye olan 100 milyonluk borcunu sona erdirir mi?

Taraflar kambiyo taahhüdü ile borcun yenilendiğini ve temel borcun sona erdiğini ve yerine kambiyo borcunun geçtiğini kararlaştırmış olabilirler. Yani kambiyo taahhüdü, “ifa yerine” yüklenilmiş olabilir. Bu durumda, asıl borca bağlı (ayni ve şahsi) tüm teminatlar ortadan kalkar (BK.m.114/I). Ayrıca taahhüdün ifa yerine yapıldığını iddia eden bunu ispatla yükümlüdür. Fakat, normal bir kambiyo taahhüdü böyle bir yenilemeye (tecdit) karine teşkil etmez (BK.m.114/II).

Tarafların yenileme konusunda anlaştıkları kesin belli değilse ya da şüpheli bir durum varsa veya bu hususta herhangi bir anlaşma ya da iddia yoksa kambiyo taahhüdü "ifa yerine" değil "ifa uğruna" yapılmış demektir (BK.m.114/2).

Bunun anlamı, temel borç ilişkisinden kaynaklanan talep hakları ile kambiyo ilişkinden doğan haklar beraberce varlığını devam ettiriyorlar demektir.

Kambiyo senedi dolayısıyla borçluya başvurma mümkün olunca, adi alacağı (alt borcu) isteme hakkı da doğar. Alacaklı bu haklardan istediğini seçmekte serbesttir. Fakat adi alacağı isterse, kambiyo senedini de borçluya iade etmek zorundadır.

Eğer alacaklı kambiyo senedini ciro ederek tedavüle çıkarmış ve alacağını tahsil etmişse, ancak senet başvuru yoluyla tekrar kendisine gelirse, temel ilişkideki alacağını kullanabilir. Yoksa senet karşılığını tahsil ettiği halde alt ilişkideki alacağını da isteyemez.

Açıklamalarınıza katılıyorum. İzin verirseniz bu açıklamalarınıza birkaç cümlelik ilave yapmak isterim.

Bu açıklamaların, verilen kambiyo senedinin daha önce taraflar arasında mevcut temel alacak-borç ilişkisi dairesinde verildiğinin alacaklı tarafından kabul edilmesi yahut işin mahiyeti icabı veyahut yapılan ek bir sözleşmedeki hüküm nedeniyle bu durumun tartışmasız olması halinde geçerli olacağını belirtmekte fayda görüyorum.

Çünkü bilindiği üzere kambiyo senetleri sebepten mücerrettir. Borçlunun, hem sözleşme temelinde hem de bu sözleşme ilişkisinden tamamen bağımsız biçimde kambiyo senedi temelinde ayrı ayrı borçları olabilir. Aslolan bu borçların bağımsız olmasıdır. Yani normal koşullarda böyle bir durumda iki ayrı borçtan bahsedilebileceği açıktır.

Hal böyle olmasına rağmen, bir başka sözleşmedeki açık hüküm nedeniyle yahut alacaklının bu konudaki açık kabulü nedeniyle verilen kambiyo senedinin, temel borç ilişkisi dairesinde verildiği sabit ise; bu durumda sözleşmede aksine bir hüküm yoksa kambiyo senedinin ifa uğruna -mevcut borcu ödemek amacıyla- verildiğinin kabul edilmesi gerekeceği açıktır.