Mesajı Okuyun
Old 10-03-2009, 15:22   #16
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan iussy
Sayın Adli Tıp,



Aslina bakarsanız "Yönetim kurulu başkan yardımcısı olan, şirketi temsil ve ilzama yetkili, şirket namına mali ve idari yazışmalar yapmaya ve şirketin banka hesapları ile ilgili işlem yapmaya tek başına yetkili, şirketin sahibi ve yönetim kurulu başkanının yokluğunda çift imza ile şirketi temsile yetkili olan ancak işçiyiişe almaya veya işçiyi işten çıkarmaya yetkisi olmayan, aynı zamanda çok küçük bir miktar da olsa anonim şirkette pay sahibi olan kişinin" işveren vekili mi işveren mi sayılacağından ben de pek emin değilim. Oğuzman'a göre, birden fazla işverenin varlığının kabul edilmesi mümkün olmamalı ama yine de ben de bilemiyorum.



Müvekkilin somut olayında, işe iade talebi zaten yok, o iş akdini feshederek alamadığı maaşlarını ve kıdem tazminatını talep etmek istiyor. Sonuçta, işveren vekili de olsa, ssk'lı bir çalışan olarak, maaş almadan hayatını idame ettirmesi de kendisinden beklenemez. Bu durumda, iş akdinin bizzat kendisi tarafından sonlandırılması ve bunun nedeni olarak da bahsi geçen iş yerinde sadece kendisine maaş ödenmemesini göstermesi mümkün müdür sizce?

İlginize ve desteğinize çok teşekkür ederim.

Saygılarımla.

"İşveren vekili değil işveren olarak bile kabul edilebilir" derken, bu konumdaki kişinin evleviyetle işveren vekili olarak kabul edilmesi gerektiğini düşündüğümü ifade etmeye çalışmıştım. (Hatta mesajımın o kısmını sonradan silmiştim ama, sizin cevabınızı gördükten sonra sildiğim cümleleri yeniden yazdım.)

Netice itibariyle, müvekkiliniz işyerinden MAAŞ/ücret alıyorsa (yani aldığı para kar payı, huzur hakkı vs değilse), şirketle arasında bir hizmet sözleşmesi varsa iş kanuna tabidir ve işvereni şirkete karşı da işçi konumundadır.

ÜCRETİNİ alamıyorsa da bu gerekçeyle 24/II-e'ye göre iş akdini sonlandırabilir ve kıdem tazminatına hak kazanır.

Saygılar,