Mesajı Okuyun
Old 08-06-2007, 14:08   #13
av_acelik

 
Varsayılan

Anayasa Mahkemesinin 2003/10 esas sayılı kararı ile, 506 sayılı yasanın 26. maddesinde yer alan; "...Sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere ...” şeklindeki ifadenin iptal edilmesi, kanaatimce, SSKnın lehine bir durum meydana getirmiştir.Şöyle ki, uygulamada SSK nın açmış olduğu rücuen tazminat davalarında, ister bu dava ilk dava olsun ister artış davası olsun,istenebilecek taminat miktarı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri miktarla, yani DIŞ TAVANla sınırlandırılmıştı.

Oysa ki söz konusu hükmün iptal edilmesi ile birlikte, artık haksahiplerinin gerçek zarar miktarlarının (dış tavanın) tespitine gerek olmaksızın, ilk PSD gelirlerin, sigortalının kusuru tenzil edildikten sonra kalan kısmı tavanı aşsa bile rücu edilebilecektir. Kaldı ki uygulamada çoğu kez, İlk Peşin Sermaye Değeri (PSD) dahi tavanı aşmaktadır.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesinde de buna engel bir durumla karşılaşmadım. Bence Anayasa Mahkemesi artış davalarının önünü kesmek isterken, rücuen tazminat miktarının tavanını belirleyen hükmü iptal etmekle başka bir boşluk ortaya çıkardı. Umarım Yargıtay iptal edilen hükmü üstü örtülü olarak uygulamakta diretmez.

Saygılarımla...