Mesajı Okuyun
Old 14-02-2014, 11:35   #2
mirooğlu hukuk

 
Varsayılan

sayın meslektaşım inşallah yardımcı olur bu karar size.
T.C. YARGITAY

1.Ceza Dairesi
Esas: 2011/4837
Karar: 2013/4838
Karar Tarihi: 02.09.2013


YARALAMA SUÇU - SANIĞIN EYLEMİNİ TAMAMLAYAMADIĞI - SANIĞIN KASTININ MAĞDURU ÖLDÜRMEYE YÖNELİK OLDUĞUNUN ANLAŞILDIĞI - KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇUNDAN HÜKÜM KURULMASI GEREĞİ - YARALAMA SUÇUNDAN HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Suçta kullanılan aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi ve engel sebebin bulunması nedeniyle sanığın eylemini tamamlayamaması hususları birlikte dikkate alındığında, sanığın kastının mağduru öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığından, sanık hakkında kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması yerine; suç niteliğinde hataya düşülerek kasten silahla yaralama suçundan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

(5237 S. K. m. 35, 81, 86, 87) (1412 S. K. m. 305, 317)

Dava ve Karar: 1- Sanık M. hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık, sanık İ. hakkında ise mağdur M.'i kasten yaralama suçlarından verilen doğrudan para cezasına ilişkin mahkumiyet kararları, hüküm tarihi itibari ile 5219 sayılı Kanunla değişik CMUK.nın 305/1. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup, temyizi mümkün bulunmadığından, sanık M. müdafiinin ve sanık İ.'in suçların vasfına yönelik olmayan temyiz istemlerinin CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

2- Temyiz kapsamına göre; sanık M. hakkında mağdur İ.'i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelemesinde;

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık M. müdafiinin eksik incelemeye, haksız tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay akşamı mağdur İ.'in, annesi ile birlikte oturan kız arkadaşı tanık Z.'in evine yılbaşını kutlamak üzere gittiği, kutlamaya komşu sanık M.'in de katıldığı, saat 05:00 sıralarında Z.'in annesi tanık Z.'nin İ.'in evden ayrılmasını istemesi üzerine Z.'in buna karşı çıktığı ancak, buna rağmen İ.'in olay yerinden ayrıldığı, bu nedenle Z. ile annesi arasında tartışma çıktığı, tartışmayı duyan İ.'in tekrar kız arkadaşının evinin önüne geldiği, bu sırada ihbar nedeniyle olay yerine kolluk güçlerinin gelerek evin içine girdikleri, bu sırada mağdur İ.'in evinin önünde olduğunu gören sanık M.'in mutfaktan aldığı bıçak ile fark ettirmeden dışarı çıktığı, mağdurdan, Z. ile annesi arasındaki tartışmaya müdahil olmamasını istediği, mağdur ile aralarında bu nedenle çıkan tartışma sırasında sanığın yanına aldığı bıçak ile mağduru batın sağ üst kadrandan ve sol üst koldan biri batına nafiz olacak ve hayati tehlikeye neden olacak şekilde toplam iki bıçak darbesiyle yaraladığı, sanığın eylemine devam etmek istemesine rağmen olay yerinde bulunan polislerin müdahalesi ile engellenerek yakalandığı olayda;

Suçta kullanılan aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi ve engel sebebin bulunması nedeniyle sanığın eylemini tamamlayamaması hususları birlikte dikkate alındığında, sanığın kastının mağduru öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığından, sanık hakkında kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması yerine; suç niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde kasten silahla yaralama suçundan hüküm kurulması,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş olup, sanık M. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, kurulan hükümde sanık M. aleyhine temyiz istemi bulunmadığından, CMUK.nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının korunmasına, 02.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı