Mesajı Okuyun
Old 09-12-2011, 14:50   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan frontera
Merhabalar, 6 yıldır birlikte olduğum bir kişi var. Önceki eşlerimizden onun 13, benim de 18 yaşında birer oğlumuz var. Başımıza talihsiz bir olay geldi, birlikte olduğum kişi ciddi bir rahatsızlığa yakalandı. Bu hastalık olmadan yıllar önceden Haziran 2012 de resmi evlilik yapmak üzere sözümüz vardı (çocukların yaşam tarzlarının değişmemesi ve öğrenim hayatlarının etkilenmemesi için ertelenen bir nikah) ve mal ayrımı yapacağımızı da kararlaştırmıştık. Şimdi birlikte olduğum kişi,eğer bu nikah olursa, benim çocuğumun reşit olması sebebiyle dava açarak onun malı üzerinde hak sahibi olabileceğini öğrendiğini, malının sadece çocuğuna kalmasını arzu ettiğini bu nedenle de benimle nikah yapamayacağını söylüyor, bana da bir evde oturma izni vereceğini, bunu kabul etmezsem de bir daha beni görmek istemediğini söylüyor. Ben evde oturma iznine ihtiyacım olmadığını ve asla kabul etmeyeceğimi söyledim, ama hastayken de yanında olamamak beni vicdanen çok yaralıyor. Ben kendi ayakları üzerinde duran bir kadınım ve onun malında mülkünde gözüm yok, sadece verdiğim söz ve onun sözleri önemli. Böyle bir şey doğru mudur, yoksa kandırılıyor muyum? Şayet böyle bir şey geçerliyse bile, bir vefat durumunda herşeyinin kendi çocuğuna kalmasını nasıl temin edebiliriz? Yanıtınız için şimdiden teşekkür ediyorum. Saygılarımla.

Sayın konuk,
Sözkonusu kişi ile evlenseniz bile, sizin çocuğunuz onun mirasçısı olmayacaktır. Bunun yaşla ya da davayla ilgisi yoktur. O kişinin ölümü halinde kendi çocuğu ve eşi olarak siz mirasçı olursunuz. Sizin çocuğunuzun mirasçı olması ancak o kişinin sizin çocuğunuzu evlat edinmesi halinde mümkündür. Evlat edinme yok ise, hiçbir şekilde mirasçı olamaz.