Mesajı Okuyun
Old 21-07-2011, 11:50   #48
fikirbay

 
Varsayılan

Alıntı:
Devlet ahlaksız olmalı, yoksa birey özgür olamaz.


Bu önerme sağlıksızdır. Zira, ben de şöyle bir önerme yapabilirim ve bu da yukarıdaki kadar afilli, ama, sağlıksız olur:

Birey ahlaksız olmalı, yoksa birey özgür olamaz...

Katılmadığım bir diğer nokta da şudur:

Alıntı:
Ahlak toplum tarafından konmuş kurallardan oluşur.
Hukuk devlet tarafından konmuş kurallardan oluşur.


Hayır, her ikisi de bireylerden oluşan sosyal/siyasal kurumlar/oluşumlar tarafından konmuş kurallar bütününden oluşur...

Tartışmayı "parlamenter demokratik hukuk devleti" bazında yaptığımızı düşünerek hareket ediyorum. Ortak noktamız sanırım bu olmalı...

Kavramların içine bakmak zorundayız. Kafamızda önceden oluşmuş kavramlarla düşündüğümüzde Sayın Konyalı gibi yüzeysel çıkarımlarla doğruları bulduğumuzu zannedebiliriz. Kavramların kafasını gözünü yararak içindeki asıl cevheri bulmak ve meseleyi o şekilde basite indirgemek gerekiyor.

Üzülerek ifade etmeliyim ki, "laiklik" kavramı ülkemizde adam gibi tartışılmamış ve asla doğru anlaşılmamıştır.

Vurgulamak istediğim bir diğer husus da, site kuralları arasında "siyaset" ve "din" olgularına dokunmadan yazma kuralının düşüncelerimi ifade etmede beni suni bir sınırlama ile bunalttığıdır. Zira, tartışmanın esası "doğrular" ve "gerçekler" olmalı iken, ben "hayatın gerçekleri"nin önemli ve etkili bir bölümünü dışlayarak düşüncelerimi ifade etmek zorunda kalıyorum ve tabii ki gerektiği gibi "özgür" tartışamıyorum.

Sitenin de bir ahlakı olmamalı ki, birey olarak "özgür" olabileyim, değil mi ama?

İfade etmek istediğim husus şudur:

Bize dayatılan kavramlar vardır. Dayatmayı yapan küresel güçler neyi esas almaktadırlar? Bundan haberimiz var mıdır?

Ahlak konusunda nasıl ki beynimizde bazı içselleştirilmiş hatalı kavramlar vardır, aynı şekilde, pozitif hukuk konusunda da beynimizde bazı içselleştirilmiş hatalı kavramlar bulunmaktadır. Bu kavramların kafasının gözünün yarılması ve "özgür birey" tarafından alabildiğine irdelenmesi gerekir.

Doğru bildiklerimiz ne kadar doğrudur. Bu anlamda, zaten "doğrular" konusunda şüphe içinde iken, bir de toplumsal/küresel "gerçekler"i ifade etmeksizin ve bunlara dokunup değmeden tartışmak gerçekten kısırlaştırıyor tartışmayı.

Ama madem oldukça kısır bir düzlemde ve tartışmacı olarak "bireysel özgürlüğümüzü" sitenin dayattığı ahlak çerçevesinde sınırlandırarak tartışmak zorundayız, imkanlar ölçüsünde bunu denemeye çabalıyorum.

Keşke ahlaksız bir sitede özgür bireyler olarak tartışabilseydik...

Zihninizi yeterince bulandırabildim mi bilemiyorum? Ama, Sayın Konyalı'nın afilli önermeleri şimdiden çamura bulandı sanırım...

Ah şu zaman... Eşimin Kuala Lumpur'daki görevi artık sona eriyor ve yine eşyamızı toplamak zorundayız, mehil iznine başlamak üzere telgrafın gelmesini bekliyoruz, hazırlıklar var, çocukların yeni gideceğimiz yerdeki okullarını ayarlamak vs., güncel yakamı bırakmıyor ki, salim kafa şu konuya balıklama dalalım ve derine inelim.

Geniş zamanda, ahlaksız bir sitede ve özgür birey olarak yazmak ve tartışmak istediklerim öyle çok ki. Ama, kararsızım, ne kadar derine inmemize müsaade edilecek ve ne kadar zamanım olabilecek bilemiyorum.