Mesajı Okuyun
Old 09-03-2009, 17:59   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av. Duygu
Sayın meslektaşlarım, bir konuyu sizlere danışmak istiyorum.
Müvekkilim 2003 yılında evlenmiş ancak eşi 15 gün sonra evden ayrılmış, hala kendisinden bir haber alınmıyor. 2004 yılında şiddetli geçimsizlik nedeniyle bir boşanma davası açılmış, ancak yine evi terk eden eşe ulaşılamamış, tebligatlar ilanen yapılmış. Mahkeme, 2006 yılında davanın terk nedeniyle açılması gerekirken, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiş. Bu karar, taraflara tebliğ edilmediği için kesinleşmemiştir.
Şimdi müvekkilime yeniden boşanma davası açacağım. Fiili ayrılık maddesini kullanamıyorum, çünkü daha önce açılan boşanma davasında verilen red kararı kesinleşmemiş.

Geriye terk nedeniyle boşanma davası açmak kalıyor. Ancak bu davada yapılacak ihtarda karşı tarafa eve dönme hakkı tanınıyor, ortak yaşamın yeniden tesisi ihtimaliyle. Fakat müvekkilim bu kişiyle hiçbir şekilde bir araya gelmek istemiyor. Ayrılık da 6 yıldır devam ediyor. Yani olay bakımından terk nedeniyle boşanma davasının usuli zorunluluklarından amaçlanan durumu kabul etmek mümkün değil.
Bir yandan da benim bu gerekçeyle dava açmak içime sinmiyor. 6 yıldır bir araya gelmemiş kişileri, birlikte yaşamaya davet etmek, birlikte yaşam mümkün olamayacağı için ve zaten müvekkil de bunu istemediği için samimi de gelmiyor.
Ne yapmamı önerirsiniz?

Ben olsam önceki kararı temyiz ederdim. Ancak gerekçe buysa;

Alıntı:
2006 yılında davanın terk nedeniyle açılması gerekirken, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiş.

Terk nedeniyle ihtar gönderirseniz, önceki olayları affetmiş sayılacaksınız. Bu defa elinizdeki tek kozu da kaybetmiş olacaksınız. Önceki dava yargıtay tarafından bozulmasa bile, 166/4 e göre işleyecek süreci başlatmış olursunuz.