Sayın Av. Aykut Toklu,

Muhtemelen tapu halen arsa sahibi üzerinde?

Tapulu taşınmazların mülkiyet devrinin geçerlik koşulu “RESMİ ŞEKİLDE” yapılmasıdır. Müvekkiliniz ile müteahhit arasındaki “Daire Satış Protokolü” tapulu taşınmaza ilişkin bir “Satış Sözleşmesi” değildir; lakin anlatımınızdaki durumda Borçlar Kanununun 162. maddesinde düzenlenen “Alacağın Temliki” söz konusudur. BK 163 e göre alacağın temliki sözleşmesinin geçerlik şartı “yazılı şekil” olduğundan müvekkiliniz ile müteahhit arasındaki yazılı sözleşme de “alacağın temliki sözleşmesi” olarak geçerlidir. Yani müteahhit, müvekkilinize, “arsa sahibinden mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteme –kişisel- hakkını” temlik etmiştir.
Bu durum karşısında;
** Müteahhit tarafından, arsa sahibine karşı “kat karşılığı inşaat sözleşmesi” ile yükümlenilen edim yerine getirilmiş midir? –İnşaat K.K.İ.S. ne göre tamamlanmış mı veya eksik kalan kısım cüz’i bir miktarda mı?- Çünkü temlik alan olarak arsa sahibine karşı müteahhidin bu ediminden sorumlusunuz.
nŞayet buna olumlu yanıt veriyorsanız müvekkiliniz “temlik sözleşmesi”ne binaen arsa sahibinden (aslen müteahhidin kişisel hakkı olup müvekkilinize devrettiği) dairenin tapusunun kendi üzerine kaydını talep edebilir. (davayı arsa sahibi ve müteahhide karşı ikame etmelisiniz; kanaatimce dava devam ederken müddeabihin temliki söz konusu olmaması için tedbir talebiyle birlikte)-ayrıca satın alınan daire dükkan değilse Tüketici Mahkemesinde dava ikame etmelisiniz.
nŞayet inşaat andığım şekilde bitirilmiş veya çok cüz’i bir kısmı eksik durumda değilse ancak müteahhitten tazminat isteyebilirsiniz.

Saygılarımla…