Mesajı Okuyun
Old 23-05-2012, 16:48   #2
üye32062

 
Varsayılan

Kanımca müvekkilinizin kuzeni, hile ve gizli ayıba dayanarak uğradığı zararı genel hükümlere göre isteyebilir, ancak aradaki sözleşmeyi iyi incelemek lazım. Tüketici mahkemesinin görevli olmadığını dşünüyorum. Konuyla alakalı karar ekliyorum. Umarım yardımı olur.
T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/13630
Karar: 2011/6873
Karar Tarihi: 24.05.2011


ÖZET: Uyuşmazlık davacının davalıdan almış olduğu aracın ayıplı olup olmadığı ve bu sebeple davaya konu çekin ödenip ödenmeyeceği konularında toplanmaktadır. Davacılar oto alım satımı ile uğraşan galericilerdir. Dosyaya bir örneği sunulan N. Noterce düzenlenen Araç Satış Sözleşmesi'nde alıcı olan davacı A.'ın davaya konu aracı <halihazır durumu ile görüp beğenerek> teslim aldığı kabul ve beyan edilmiştir. Davacının bu beyanı karşısında artık satışa konu ikinci el aracın mevcut hali ile benimsendiğinin kabulü gerekir. Somut olayda iğfal konusunda bir iddiaya da yer verilmediğine göre ayıp iddiası dinlenemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeden somut olay bakımından delillerin değerlendirmesinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

(2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, müvekkili ile davalı arasında takas yolu ile araç alım satım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıdan aldığı 35 ... ... plakalı Chrysler marka araca karşılık davalıya bir adet 1998 model Rover marka araç ile bir adet 2000 model Peugeot Boxer marka vasıta ve İş Bankası Sanayi Şubesine ait 5.200.-TL. bedelli çeki davalıya verdiğini, müvekkilinin satın aldığı aracın çalışmaması sebebiyle yetkili servise gittiğini, burada tamir masrafının 10.000.-TL. yi bulabileceğinin söylendiğini, araçtaki gizli ayıbın uzman muayenesi sonucunda anlaşılabileceğini, müvekkilinin Sulh Hukuk Mahkemesi'nce tespit yaptırdığını ve tespitten sonra malın ayıplı olduğu konusunun da davalıya bildirildiğini ileri sürerek 5.200.-TL. bedelli çekin iptali ile bu çekten dolayı müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, alım satımın takas sureti ile gerçekleştiğini, müvekkiline teslim edilen araçlarda da açık ve gizli ayıpların mevcut olduğunu, takasa konu edilen tüm araçların eski model olup, ayıp ve kusurlarının olmasının doğal bulunduğunu, davanın süresi içinde açılmadığını belirterek reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacının davalıdan satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğunun delil tespit raporu ile saptandığı ve tespitten sonra ayıp durumunun davalıya posta ile bildirildiği, ayıbın niteliği itibari ile uzman eli ile saptanabilecek nitelikteki gizli ayıp olup, bundan dolayı davacının bedelden indirim isteyebileceği, bu sebeple davaya konu çek bedelinden sorumlu tutulamayacağı gerekçeleri ile davanın kabulüne, 25.1.2010 keşide tarihli 5.200.-TL. miktarlı keşidecisi davacı şirket olan çekten dolayı davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında takas yolu ile Oto Alım Satım Sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme uyarınca davacının davalıdan aldığı 2. el Chrysler marka araca karşılık davalıya iki adet 2. el araç ile birlikte davaya konu çeki verdiği, çek bedelinin ödenmediği konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının davalıdan almış olduğu aracın ayıplı olup olmadığı ve bu sebeple davaya konu çekin ödenip ödenmeyeceği konularında toplanmaktadır. Davacılar oto alım satımı ile uğraşan galericilerdir. Dosyaya bir örneği sunulan 24.12.2009 tarihli Nevşehir 2. Noterce düzenlenen Araç Satış Sözleşmesi'nde alıcı olan davacı A.'ın davaya konu aracı <halihazır durumu ile görüp beğenerek> teslim aldığı kabul ve beyan edilmiştir. Davacının bu beyanı karşısında artık satışa konu 2. el aracın mevcut hali ile benimsendiğinin kabulü gerekir. Somut olayda iğfal konusunda bir iddiaya da yer verilmediğine göre ayıp iddiası dinlenemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeden somut olay bakımından delillerin değerlendirmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 24.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)