Sayın KORAY konuyu yeterince açıklamış.Bunun üzerine fazla söze gerek yok.ancak şahsi kanaatim; zamanaşımına uğramış bir çeke dayalı ilamsız takipte alacağın durumu götürlecek borç niteliğinde olduğundan başka bir ifadeyle söz konusu borç para borcu olduğundan HUMK 10 ve BK 73 gereği alacaklının ikametgahı mahkemesi yetkilidir diye düşünüyorum.

Bu anlamda alacaklının ikametgahı mahkemesi neresi.istanbul adliyesi sınırlarında ise istanbul mahkemeleri itirazın iptali davası için yetkili olacaktır.

Ancak ikametgah bu sınırlar dahilinde değilse ve takip yetkisiz icra dairesinden başlatılmışsa borçlunun yetki itirazını kabul etmekten başka çözümünüz yok gibi.
Çünkü yetkisiz icra dairesinde takip başlatarak yetki konusundaki seçim hakkını borçluya bırakmış oluyorsunuz.

daha açık bir söyleyişle yukarıdaki varsayıma göre borç gerçekten para borcu/götürülecek bir borç olsun diyelim.alacaklının ikametgahı da istanbul değil, bakırköy adliye sınırlarında olsun.Bu durumda sizin artık götürülecek borç diye davayı bakırköyde açma imkanınız da ortadan kalkmış olacaktır.yani yetkisiz yerde takip başlatmakla yetki konusunda seçim hakkınızı yitirdiğinizden bundan sonrası için borçlunun itirazında belirttiği yerde dava açmak/takip yapmak zorunluluğu var.

Ayrıca itirazın iptali davaları için yetkili mahkeme konusunda doktrinde tartışma var.bazı görüşlere göre icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi yetkili iken karşıt görüşte olanlar genel hükümlere görülen dava için HUMK taki yetkiye ilişkin hükümlerin uygulanacağı ve seçimlik yetkilerden (tabiki varsa) birini tercihle o yerde de dava açılabileceğini zira,takibe yönelik itirazın sadece icra takibi açısından olduğunu ve dava için seçimlik yetkileri ortadan kaldırmayacağını ifade etmektedirler.

ancak sizinde malumunuz olacağı üzere; önemli olan doktrin değil,yargıtayın görüşü tabiki.yargıtay hatırladığım kadarıyla itirazın iptali davaları için icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemenin yetkili olduğunu belirtmekte.