Mesajı Okuyun
Old 04-05-2007, 09:35   #2
PINAR000

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/13933

K. 2003/4349

T. 9.4.2003

• MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Haksız Fiil Nedeniyle )

• HAKSIZ FİİL NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Davanın Haksız Şikayet ve Hakaret Nedenlerine Dayalı Manevi Tazminat İstemi Olması )

ELEŞTİRİ SINIRININ AŞILMASI ( Davalının Sözlerinin Eleştiri Sınırları İçerisinde Kabul Edilememesi )

• KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI ( Haksız Şikayetin Kişilik Haklarına Saldırı Teşkil Etmesi )

• HAKSIZ ŞİKAYET ( Hiçbir Kanıt ya da Emareye Dayanılmadan Yapılan Şikayetin Kişilik Haklarına Saldırı Teşkil Etmesi )

818/m.41,49


ÖZET : Davacı avukata "önce paramızı alıp sonradan neden ilgilenmiyorsunuz." Biçimindeki sözleri eleştiri sınırları içinde kabul edilemeyeceğinden davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Bu yüzden davacı yararına manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.Hiçbir kanıt ya da emareye dayanılmadan yapılan şikayet, şikayet olunanın kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan davacı yararına, Borçlar Yasasının 49. maddesi gereğince manevi tazminat takdirini gerektirir.
DAVA : Davacı Seha C. vekili Avukat Hakkı Beşkazalı tarafından, davalılar Nurten Ö. ve Kemal Ö. aleyhine 27/4/2001 gününde verilen dilekçe ile ( haksız şikayet ve hakaret ) haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/7/2002 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, haksız şikayet ve hakaret nedenlerine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalılardan Kemal Ö.'ün kendisine "siz avukatlar hep böylesiniz, önce işi ve parayı alır, sonra da başka bir dava bulduğunuzda aldığınız davayı takip etmezsiniz, sizi istersem burada barındırmam, tek bir dava bile aldırmam" şeklinde sözler söylediğini, diğer davalı Nurten'in de davacı avukatı haksız yere Baro yönetimine şikayet ederek davacı hakkında "dolandırıcı avukat" gibi ağır suçlamalarda bulunduğunu iddia etmiştir.
Dinlenilen tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; davacı avukatın, davalılardan Nurten Ö'ün vekili olduğu, bu davalı ile tek bir parsel hakkında ortaklığın giderilmesi için dava açma ve takip etme konularında aralarında anlaştıkları, davacının vekil olarak ortaklığın giderilmesi davasının açarak, davayı takip ettiği, keşif günü ve saatinde ceza mahkemesinde duruşmalarının olması nedeniyle keşfin aynı gün başka bir saate ertelenmesini istediği ve aynı gün başka bir saatte yapılan keşfe katılarak, keşfin tamamlandığı halde davalılardan Kemal'in adliye koridorunda davacı avukata "önce paramızı alıp sonradan neden ilgilenmiyorsunuz." Biçimindeki sözleri eleştiri sınırları içinde kabul edilemeyeceğinden davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Bu yüzden davacı yararına manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.
Diğer davalının eylemine gelince; davalılardan Nurten Ö'ün hiçbir kanıt veya emareye dayanmadan davacı avukat hakkında Baro yönetimine şikayette bulunması hak arama hakkının kullanılması olmayıp haksız şikayet niteliğindedir. Hiçbir kanıt ya da emareye dayanılmadan yapılan şikayet, şikayet olunanın kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan davacı yararına, Borçlar Yasasının 49. maddesi gereğince manevi tazminat takdirini gerektirir. Karar açıklanan nedenlerle de bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 9.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.