Mesajı Okuyun
Old 22-11-2019, 11:49   #4
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan özel yurt- erken fesih- bono- tüketici bonosu

Sayın meslektaşım;

Tüm ayların istenmesi mümkün değildir.

Erken tahliyedeki gibi, makul süre kadarını isteyebilir.

Diğer yandan yalnızca kambiyo senedi bakımından 6502-m.4/5( 4077-6/a) olayınıza uyuyor.
6502 s. Kanun

ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,

k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
i) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,
***
Madde 4(…)
(5) Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.

***
Nitekim yargıtay bir kararında;

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/44914
K. 2016/980
T. 20.1.2016

DAVA : Taraflar arasındaki davalı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, davalıya ait öğrenci yurduna kayıt yaptırdığını, okuldaki kaydını dondurması sebebiyle yurtta kalmak istemediğini, imzalamış olduğu senetlerin iade edilmeyerek hakkında icra takibi başlatıldığını ileri sürerek takip sebebiyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı için bir seneliğine yurtta yer ayrıldığını, bu yer için yapılan başka başvuruların reddedildiğini, sözleşmeye göre sadece sağlık sebebiyle eğitimini devam ettirme imkanı olmadığını raporla ispat ederse sözleşmenin iptalinin düzenlediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile okuldaki kaydını dondurması sebebiyle yurtta kalmak istememesi sebebiyle taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre iptal edilmesi gereken senetlerin icra takibine konulduğunu iddia ederek borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.
Davacı tarafından dosyaya delil olarak sözleşme ve taahhütname sunulmuş ise de: sunulan sözleşmede davalı şirketin imzası olmayıp bu sözleşme ve taahhütnamedeki sonradan yapılan ilaveler davalı tarafından kabul edilmemiştir. Davalı tarafından dosyaya sunulan tarihsiz ve davacının imzası bulunan taahhütnamenin 9. maddesinde " Yurt sözleşmesinde anlaştığımız ücreti okulun devamını sürdüremeyecek hastalığım (tam teşekküllü hastaneden heyet raporu ile belgelendirmek şartı ile) iptal olur. belgelendirilme olmadığı takdirde okulu bırakmak, yatay geçiş, yurttan atılma, v.b. ne olursa olsun yurt ücretini ödeyeceğimi." şeklinde hüküm yer almaktadır. Davacı daha iyi bir okula kayıt yaptırabilmek için sınavlara hazırlanmak amacıyla devam ettiği okuldaki kaydını dondurduğunu beyan etmiş olup bu durum sözleşmenin feshi nedenini oluşturmaz. Hal böyle olunca ; mahkemece, davacının yurttan ayrıldığı tarih itibariyle bu yere başka bir öğrencinin alınma ihtimalinin olup olmadığı ve bu yerin boş kalması halinde zarar miktarının tespiti için taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istenmesi halinde iadesine, 20.1.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.