Mesajı Okuyun
Old 01-08-2012, 21:47   #8
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/4845
Karar: 2001/6113
Karar Tarihi: 04.06.2001
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVALININ PASİF HUSUMET EHLİYETİ BULUNMADIĞI - DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Somut olay itirazın iptali davasına ilişkindir. Davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi isabetsizdir.
(2820 S. K. m. 71) (818 S. K. m. 32)
Dava: Dava dilekçesinde 11.419.536 lira asıl alacak ve ferileri için takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, icra inkar tazminatına hükmedilmesi masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
KARAR: Davacı vekili dilekçesi ile; Refah Partisi İl Başkanlığının 06.11.1995 tarihli Karatay Telekom Müdürlüğüne hitaben yazmış olduğu yazıda davalı İsmail Tunca'nın Parti adına telefon satın almaya, form doldurup gerekli evrakları imzalamaya, sözleşme ve akitler yapmaya yetkili kılındığı bildirilmiş olmakla, adı geçenle 07.11.1995 tarihinde müvekkili ile Refah Partisi İl Başkanlığı adına abone sözleşmesi imzalandığını, tahakkuk eden fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin fesh edildiğini ve konuya ilişkin Siyasi Partiler Kanununun 71. maddesinin amir hükmü gereği Parti tüzelkişiliği adına sözleşmeyi imzalayan kişi ve kişilerden borçların tahsili imkanı mevcut bulunduğundan davalı hakkında başlatılan icra takibinde davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İsmail Tunca'nın Refah Partisini temsilen davalı olarak gösterildiğini, oysa Refah Partisinin Anayasa Mahkemesinin kapatma kararı üzerine fiil ehliyetini ve tüzelkişiliğini yitirdiğini, bu nedenle ölü kişi aleyhine takip yapılamayacağını ve dava açılamayacağını, kaldı ki ölü kişinin temsilinin de mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71/2. maddesi gereğince davalının yaptığı sözleşmeden kişisel olarak sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden icra takibinin; Refah Partisi aleyhine değil ve fakat 2820 sayılı Yasanın 71/2. maddesi gereğince sözleşmeyi imzalayan kişi olarak İsmail Tunca aleyhine yapıldığı ve itirazı üzerine de iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Oysa, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71. maddesinde <Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurullarına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır.
Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde, partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzel kişiliği hiçbir suretle sorumlu tutulamaz; merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzelkişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu takdirde sorumluluk, sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur.> hükmünü amirdir.
OLAYIMIZDA İSE; davalı, Refah Partisi Konya İl Başkanı Zülfikar Gazi'nin yetkilendirmesi üzerine hukuki muameleyi gerçekleştirmiştir. Davalı, aktin tarafı değildir. Refah Partisi Konya İl başkanlığı adına temsilci sıfatı ile sözleşmeyi imzalamıştır. Bu itibarla davalı İsmail Tunca 2820 sayılı Yasanın 71/2. maddesinde anılan <sözleşmeyi yapan....> olarak kabul edilemez. BK.nun 32/2. maddesi uyarınca mümessilin (temsilcinin) yaptığı hukuki muamele temsil olunanca yapılmış sayılıp, sözleşmeyi yapan kişinin Refah Partisinin İl Başkanı Zülfikar Gazi olduğunun kabulü gerekir. Davacı taraf Refah Partisi Anayasa Mahkemesince kapatıldığından dolayı tüzelkişilik aleyhine değil de Siyasi Partiler Kanununun 71/2. maddesi gereğince sözleşmeyi yapan kişi adına açmış bulunduğuna göre; bu durumda ancak, anılan madde gereğince sözleşmeyi yapan olarak Refah Partisi Konya İl Başkanı Zülfikar Gazi aleyhine takipte bulunabilir ve dava açabilir.Mahkemece, davalının pasif husumet ehliyeti (davalı sıfatı) bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu karara göre abonelik sözleşmesinin imzalandığı tarihteki parti il başkanına karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip yapılabilir mi ?