Mesajı Okuyun
Old 18-06-2016, 20:45   #119
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Özet:

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur.



Kanun No:6100 Madde No:321 Fıkra:2


T.C.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Esas No:2013/1441
Karar No:2014/1000


Esas No:2013/1441
Karar No:2014/1000


Hukuk Genel Kurulu 2013/1441 E. , 2014/1000 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2013/136-2013/160

Taraflar arasındaki " işçilik alacağı ve tazminat " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 15. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.01.2012 tarih 2008/340 E., 2012/21 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 13.11.2012 gün ve 2012/4069 E., 2012/25204 K. sayılı ilamıyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstek, iş akdinin feshi nedenine dayalı ücret alacağı ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar, Özel Daire’ce bozulmuş; yerel mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Direnme kararı ve ekleri temyiz incelemesi için gönderilmiş ise de yapılan incelemede; direnmeye ilişkin gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanamamıştır.
Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan görüşmede işin esasının incelenmesine geçilmeden önce taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayıp başlamayacağı, burada varılacak sonuca göre, hüküm özeti tefhim edilen davacı vekiline gerekçeli kararın tebliğinin gerekip gerekmediği; dolayısıyla tebliğ işleminin yapılabilmesi için dosyanın geri çevrilmesi gerekip gerekmediği önsorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
İlkin, konuyla ilgili kısa bir açıklama yapılmasında yarar vardır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur.
Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
Davanın tümden kabul veya tümden reddedildiği hallerde, reddedilen bir talebi bulunmadığından davacının veya davacı yararına kurulan bir hüküm bulunmadığından davalının kararı temyizde ilke olarak hukuki yararı bulunmadığı kabul edilmekte ise de tarafların kararın gerekçesini temyiz etme hakları bulunduğundan gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmelidir.
Mahkemece oluşturulan direnmeye ilişkin gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanamamıştır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle direnmeye ilişkin gerekçeli kararın, davacı vekiline yöntemine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin geçmesinin beklenmesi; direnme kararının temyiz edilmemesi halinde bu şekliyle, temyizi halinde ise devamı işlemler de tamamlanarak ondan sonra dosyanın son kontrolünün yapılıp, eksiksiz olmak üzere temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesi olmalıdır.
Açıklanan nedenle; dosyanın, belirtilen eksiklik giderilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmesi için, Yerel Mahkemeye geri çevrilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklandığı üzere işlem yapılarak, anılan eksiklik tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.