Mesajı Okuyun
Old 12-11-2012, 14:48   #7
metin karadag

 
Varsayılan

Teşekkürler...

Farkındaysınız, aynı şeyleri farklı yerlerden bakarak söylüyoruz...

Sizin aktardığınız "Hukuk, bir ülkedeki egemen ideoloji bazında şekillenen bir disiplindir."

sözünü ben "Toplum öznesi olamamış yani bireyleşemiş kişilerin oluşturduğu, güruh toplulukları ülkesinde Hukuk;
(ya da BOŞLUK) egemenliğin terkedildiği iktidar ideolojisi tarafından keyfi olarak şekillendirilen(DOLDURULAN) bir disiplindir."


olarak ters bir kurgu haline getirerek vurgulama istiyorum.

Malum; "uzay boşluk kaldırmaz..." )

Ama yine de hukuksuz yaşanamaz, en adaletsiz sonuçlara yol açsa bile hukuk insanlığın (çareli ya da çaresiz) ortak paydasıdır...

Kurban keserken bile kurban edilen hayvanın bir ayağını serbest bırakırlar; "itiraz hakkı" için...

Aman ne hak!...

Kurbanı olduğumuz her toplumda, aynı anda şüphesiz olarak dayatılan iktidar hukukuna tabiyizdir...
Neredeyse hukuksuzluğa eşit adaletsizlikler içinde yaşatılırız...

İktidarları da biçimlendiren "bir hukuku üreten" toplumun bireyleri olarak "Kamuyasal Alanı" üretmek ve korumak; yani önemli olan ne kurban edilen olmak, ne de kurban eden olmak...

Yani, Utopyaya (onu utopya olmaktan çıkarmaya) daha çok yol var...

Ama yola çıkmadan da olmuyor... ))




Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Hatırlayabildiğim kadarıyla Prof.Dr. Eberhard Schilken'e ait (ki kendisi iyi bir Alman usûl hukukçusudur.) bir söz vardır, şöyle der:

"Hukuk, bir ülkedeki egemen ideoloji bazında şekillenen bir disiplindir."

İfade edilmek düşünce ve konunun özü sanırım budur ve ciddi bir hukuk felsefesi sorunsalıdır.

Ben de hukuksal olguların, aforizma olsun diye, bu şekilde sert ve rahatsız edici kalıplar içinde ifade edilmesini doğru bulmuyorum.. Bin türlü ifade yolu varken..

Tabii bu benim tarzım ve düşüncem.. Bu bağlamda, söz sahibinin, her türlü otoriteyi reddeden kolektivist anarşizmin kurucusu, felsefeci bir şahsiyet olduğunu göz önünde tutmak gerekir. Bu adamlar, sert konuşuyorlar belli...