Mesajı Okuyun
Old 29-12-2010, 12:54   #7
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/876
Karar: 2005/1632
Karar Tarihi: 21.02.2005

ÖZET : Davacı, boşanma davası öncesinde Alman Mahkemesine müracaat ederek kendisi ve 3 çocuk adına tedbir nafakasına hak kazanan davalı, nafaka alma hakkı sona ermesine rağmen icraen 5 yıl fazladan nafaka tahsiline devam ettiği ve bir kısım gayrimenkullerin icraen satılmasını sağladığını ve kendisi de satın alarak böylece haksız kazanç elde ettiğini beyan ederek sebepsiz zenginleşen davalıdan şimdilik 50.000.000.000 lira tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı icra takibine dayalı tahsilata ise davacının Alman Sulh Mahkemesinden "ayrılık nafakasının kesinleşen boşanma kararı üzerine 1.3.1999 tarihinde sona erdiğine" dair ilamı getirerek tenfiz ettirmek suretiyle tedbiren takibin durdurulması talebinin kabulüne ( 15.8.2003 tarihine ) kadar devam etmiştir.
O halde, konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak icraen yapılan tahsilatların yasal sınırlar içinde kalıp kalmadığı incelenmeden eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsiz bulunmuştur.


(4721 S. K. m. 185, 328/1)

Dava : Dava dilekçesinde 50.000.000.000 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, boşanma davası öncesinde Alman Mahkemesine müracaat ederek kendisi ve 3 çocuk adına tedbir nafakasına hak kazanan davalı, nafaka alma hakkı sona ermesine rağmen icraen 5 yıl fazladan nafaka tahsiline devam ettiği ve bir kısım gayrimenkullerin icraen satılmasını sağladığını ve kendisi de satın alarak böylece haksız kazanç elde ettiğini beyan ederek sebepsiz zenginleşen davalıdan şimdilik 50.000.000.000 lira tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, nafakayı mahkeme kararı ile aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, icra takibinin yabancı ve Türk mahkemelerinden verilen kararların infazı sonucu olduğu bu nedenle hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

TMK 328/1. maddesine göre; "ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder". Çocuk reşit olmakla iştirak nafakası sona erer.

TMK 185 v.d. maddelere göre; " Tedbir boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte sona erer".

Somut olayda; Almanya Charletterburg Hukuk Mahkemesinin 25 Temmuz 1990 tarihli ilamı ile kendisi ve müşterek çocukları Ömer, Nurcan, Rukiye için tedbir nafakası almaya hak kazanan davalı bu ilamı Ünye İcra Müdürlüğü'nün 1991/1591 ( iken yenileme ile 1995/2213 ) sayılı dosyasında takibe koymuştur. Takip devam ederken Ömer'in 1.8.1992, Nurcan'ın 19.8.1994, Rukiye'nin 30.3.1998 tarihinde reşit oldukları, tarafların ise Ünye Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/35-98 sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği, kararın 3.6.1999 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Davalı icra takibine dayalı tahsilata ise davacının Alman Sulh Mahkemesinden "ayrılık nafakasının kesinleşen boşanma kararı üzerine 1.3.1999 tarihinde sona erdiğine" dair ilamı getirerek tenfiz ettirmek suretiyle tedbiren takibin durdurulması talebinin kabulüne ( 15.8.2003 tarihine ) kadar devam etmiştir.

O halde, konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak icraen yapılan tahsilatların yasal sınırlar içinde kalıp kalmadığı incelenmeden eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.2.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.