Mesajı Okuyun
Old 13-04-2007, 10:48   #80
uye8490

 
Varsayılan

bu soruya muhatap oluş tarihim hukuk fakültesine girdiğim yıl olan 93 yılı olsaydı kesinlikle gazeteci olurdu yanıtım.Ailem ve öğretmenlerimin "basın yayını okuyup ne yapacaksın iş bulamazsın,aç kalırsın,sen hukuk oku yine yaparsın gazeteciliği en azından bir garantin olur"yönündeki telkinlerine uyup hukuk fakültesini seçmem kişiliğime yaptığım en ağır saldırı oldu bugüne kadar.Avukatlığın aslında hiç de denildiği gibi bağımsız bir meslek olmadığını 18 yaş sezişiyle daha o günlerde biliyordum çünkü.Hakimlik ve savcılıkta zaten gözüm yoktu.Ben de,tamam hem hukuk okurum ,hem de kalemimi geliştiririm,diyerekten balıklama atladım hukuka.
Gelelim bugünlere...Evet belki işsiz değilim,enazından görünürde...Kapı gibi diplomam ve ruhsatım, kutu gibi de bir bürom var.İçine yaşamımı yüreğimi hapsettiğim.Stajımı yanında yaptığım avukat avukatlıktan kaynaklanan yürek daralmalarımı görüp"bir gün bir insanı dardan kurtarırsan seversin bu mesleği"demişti.Yıllar geçti ne bir insanı dardan kurtarabildim ne de...
"hele geceler geceler bıktım usandım üşümekten" demişti büyük usta.Bende başı sonu belirsiz davalardan,verilmeyen kararlardan,içinde toza dumana boğulduğumuz dosya raflarından,anları katlettiğimiz duruşma bekleme seanslarından,uğranılan hak gasplarından,ödenmeyen ücretlerden,emanet gibi duran ve bir çok insanın adına tebessüm diyebildiği hilkat garibesi yüz ifadelerinden...yoruldum yoruldum yoruldum..."gereklilik kipinde yaşamaktan"...Konuyu fazla dağıttım galiba kısacası ondörtyıl önceki yanıtım gazeteci olurdu.Bugünü sorarsanız...Bilmiyorum...Tüm özlemlere kanat çırpan,emeğin karşılığını veren insanlara gülümseyen,insanları gülümseten,kayan yıldızın,kırılan dalın,sakat hayvanın acısını içinde duyumsayan,duyumsamakla kalmayıp bunların kanayan yarasını bağrına basan,insandan aldığını insana veren...Böyle bir meslek varsa o mesleği seçerdim...Saygılar...

Hep yanıldı ve yenilgilere ugradı
Ama atıldı yine de serüvenlere
Vakti olmadi acıların hesabını tutmaya
Durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı.

Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı
- ki onlar daima birer yalnızdılar
Ahmet Telli...