Mesajı Okuyun
Old 01-11-2014, 14:10   #2
Gemici

 
Varsayılan Argo'nun Dildeki Yeri

Argo hakkındaki tartışmayı 'Kadın Hakları Çalışma Grubunda' değil de dil konusundaki bir alanda yapmak daha doğru olurdu belki. Buna rağmen konu hakkındaki düşüncelerimi bu alanda açıklamayı, ileride cinsellik ve argoda kadın hakkında yazmak istediklerimi göz önünde bulundurarak, daha yerinde olarak değerlendiriyorum.

Argo kelimesi Fransızcadan Türkçeye geçmiş olan bir kelime. Fransızca aslı 'Argot'. Argot orta çağ Fransasında dilencilerin ve dolandırıcların/üçkağıtçıların kullandıkları gizli bir dildir. Bir soziolek'tir.(Soziolekt=belirli bir sosyal grubun dili).
Leyla Tavşanoğlu 30 Nisan 2000 tarihli Cumhuriye'te çıkan 'Argo dillerin kardeşliğidir' adlı yazısında Türk Dil Kurumunun argoya iki anlam yüklediğini belirtiyor.
Alıntı:

Birisi: ''Bir meslek ya da topluluk sınıfı arasında kullanılan özel söz.'' Öbürü de şöyle: ''Serserilerin, külhanbeylerin kullandığı söz ya da deyim.''
Türk Dil Kurumunun internet sayfasına şimdi girdiğinizde ise ikinci tanımın değişmediğini buna karşılık birinci tanımın tamamen değişmiş olduğunu görüyorsunuz.
Alıntı:
Yazan TDK Alıntı

argo

isim (a'rgo) Fransızca argot
1. isim Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken çoklukla eğitimsiz kişilerin söylediği söz veya deyim.
2. Serserilerin, külhanbeylerinin kullandığı söz veya deyim

TDK nın hangi gerekçe ile bir kavrama verilen anlamı, 10 seneden biraz fazla bir süre içinde, değiştirdiğini anlamak biraz zor. Gerekçeleri belli olmasa bile TDK nın objektif bir dil değerlendirmesinden uzaklaştığı ve kavramı ahlaksal bir yönden değerlendirdiği göze çarpan en belirgin özellik; Çünkü argo bir kelimenin kullanılıp kullanılmıyacağını belirtmek bir sözlüğün görevi değildir. Sözlüğün görevi sözlerin anlamlarını açıklamaktır. Bu sözcüklerin kullanılıp kullanılmıyacağı konusunda yol göstermek değil. 'Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken' demekle TDK sözlük olarak değil de, ahlak kurallarının bekçisi görevini yüklenmiş olarak karşımıza çıkmakta ve neyin kullanılması gerektiği, neyin kullanılmaması gerektiği konusunda okuyucuya yön vermekte ve okuyucuyu etki altına almaktadır; Ve TDK çoklukla eğitimsiz kişilerin söylediği söz veya deyim demekle, yine objektiflikten ayrılmakta ve argoyu sadece eğitmisizlikle açıklamaya çalışmaktadır. Hulki Aktunç'un 'Büyük Argo Sözlüğü (Tanıklarıyla)' adlı eserininin önsözünde Argo'nun en azından 11 tanımı olduğuna bakıldığında ve Osman Cemal Kaygılı'nın 18 maddelik argo alanları tasnifini ve bu tasnifte, kışla, asker argosu, yatılı okul argosu, esnaf argosu alanlarınının yer aldığını gördüğümüzde argonun sadece bir eğitimsizler sözü veya deyimi olmadığını görmek zor olmasa gerek; Askerler, öğrenciler, esnaf genelde eğitimsiz kişiler değildir bilindiği gibi.

devamı var...

Saygılarımla