Mesajı Okuyun
Old 21-05-2002, 00:24   #4
aristo

 
Varsayılan

Evet ilginç bir bakış açısı;sayın Tikici, bu yönden kendimce fikir jimnastiği yapmaya çalıştım,bakın neler çıktı;

1-Bu konu iktisat ilminde arz ve talep konusuyla ilgilidir.Müşteri verileri talebi oluşturur,arz edenler bu talepleri değerlendirerek daha çok kazanmanın ve talebi her zaman canlı tutmanın yollarını bu veriler sayesinde ararlar.Tüketicilerin eğilimlerini araştırmak, üretici ve pazarlamacılara verimli kazanma ve stratejileri belirlemede rol oynayacaktır.

2-Bu konu,insan unsurunu ikinci plana atan kapitalist bir bakış açısıdır."parayla satın alınamayacak bir şey yoktur","herkesin ve herşeyin bir fiyatı vardır"mantığı;dünyada son yüzyılda gittikçe şiddetini artıran ve ülkemizde de kültür yozlaşması ile çarpık liberalizmin bir nevi devlet politikası haline getiren küreselleşmekte olan "yeni dünya düzeni" insanlara tek bir gözlükle;"çıkar elde edilecek meta"gözüyle bakmaktadır.Aynı dünya düzeninin zengin çıkar örgütleri örneğin deneme aşamasında olan yeni buldukları bir ilacı,kendi vatandaşından önce,üçüncü dünya ve geri kalmış ülkelerde piyasaya sürmektedir.Başka bir örnek: tıp da uyku hastalığı olarak bilinen hastalıktan bir güney afrika ülkesinde binlerce kişi hayatını kaybetmektedir ancak bunun ilacı,aynı zamanda kozmetik ürünü olarak kullanılabildiğinden ve bu şekilde pazarlandığında daha çok kar elde edildiğinden afrika ülkesine gönderilememektedir.Bu ilaç firması düşünün binlerce kişinin ölümüne seyirci kalmakta ve daha çok kar amacıyla bu ürünü kozmetik ürünü olarak pazarlamaktadır.Bu örnekler dünyada o kadar artmıştırki artık sıradan hale gelmiştir.
Ülkemizde bakınız bir grup duyarlı Bergama halkı,siyanürle altın çıkartmaya karşı mücadele etmişler ve bu konuda en son yargı mücadelesini de kazanmışlar ancak kesinleşmiş mahkeme kararına uyulmadığı gibi,bu insanları neredeyse vatan haini ilan eden bir sistematiği uygulamaya koyan zihniyet vardır.

3-Konuyu fazla dağıtmakda istemiyorum tüketici (önce müşteri sonra insan) verilerinin 2.maddede bahsettiğim anlamında ekonomik değeri korkunç sonuçlara ulaşabilmektedir.Burada asıl olan kapitalist gücü elinde tutanların,insanları kendi çıkarlarına nasıl kullanacaklarıyla ilgilenmeleridir,yoksa insanlığa ve insanlara daha güzel hizmeti daha ucuza sunalım,insanlarla dost olalım,mutlu olmaları için herşeyi yapalım anlayışı falan yok.

4-Peki,konuyu basite indirgeyerek son olarak espiri olsun diye bir geyik mantığı yapalım :
ben müşteriyim markete gittim,Sayın Tikici'nin bahsettiği alışverişi yaparak marketçiye kendi bilgilerimi ister istemez sundum. Marketçi,her gün alışveriş yaptığım aşina biri, avukat olduğumu,yalnız yaşadığımı,köşe başında bir evde oturduğumu,hangi sigarayı kullandığımı,hangi gazeteyi okuduğumu,en çok peynir ekmek ve su aldığımı,arada bir Tekirdağ rakısı içtiğimi,kredi kartımı falan bilmektedir.O gün akşam sevgilim ziyaretime gelecekti büyük bir heyecanla markete koştum buzdolabımı ağzına kadar dolduracak yiyecekler aldım,marketçi sevinmekli ve sinsi bir bakışla "misafiriniz var galiba" dedi "sana ne ki"diyemedim tabi ayıp olmasın diye "evet arkadaşım gelecekte"diyebildim,durmadı cevap verdiğimi görünce mereklı melahat'ı geçti "özel biri herhalde"dedi,"evet bütün arkadaşlarım özeldir"dedim "geçen gördüğüm bayan değil mi,söylemediniz ama ben anladım size de çok yakışıyor"demeye cesaret etmesiyle kafamın tasının atması bir oldu "sana ne !ben senden bir çok alışveriş yaptım parasını ödedim;sen benim herşeyimi öğrendin ama parasını ödemedin şimdi faturadan %30 düş bakalım" dedim adam şaşkın şaşkın bakakaldı,ciddiyetimi bozmadığımı görünce "abi sen delirdin mi?"dedi, içinden muhtemelen avukatların hepsinin böyle paracı olduğunu düşünerek "neyse bir yanlış yaptıysak özür dileriz abi" diyerek,sağlam bir müşterisini kaybetme korkusuyla konuyu kapattı.Aynı marketçi herhalde içine dert olmuşki geçenlerde benim büroma geldi,bir hukuki sorununun olduğunu danışmak istediğini söyledi "hay hay buyrun" diyerek içeri aldım,on yıllık karısından boşanmak istediğini, başından geçen geçimsizlikleri bir bir anlatarak çoçukların velayetini alıp alamıyacağını,iş durumunu dolayısıyla nafaka ödeyemeyeceğini falan iki saat boyunca anlattı tabi ben de gerekli cevaplarını verdim sonunda teşekkür etti çıkmak üzereyken "borcunuz şu kadar lira "dedim adam pişkin pişkin suratıma baktı be dedi ki "sizin hakkınızda ufacık bilgi sahibi oldum diye benden %30 iskonto yapmamı istediniz, bense şimdi bütün hayatımı önünüze serdim,herşeyimi biliyorsunuz artık . ödeştik..."
ne diyeceğimi bilemedim