Mesajı Okuyun
Old 01-12-2007, 20:57   #20
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

MURİS MUVAZAASINDA HUSUMET

Dava tümel ardıl (Külli Halef) sıfatıyla, yani miras bırakana bağlı olarak (teb’an) açılırsa, öteki mirasçılarla davayı birlikte davayı açmak yada davaya olurlarını almak yada Medeni Kanunun 581 maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci atanılması ve onun huzuru ile davanın görülmesi gerekir. (2. HD. 26.4.1979 T., Esas: 3022, Karar: 3443) oysa Üçüncü kişi olarak dava açılırsa buna gerek kalmaz ve mahkeme muvazaa iddiası kanıtlanırsa, mirasçılık payı oranında iptal ve tescile karar verir. (Eraslan Özkaya- İhsan Özmen Muvazaa Davaları 1993 shf. 186)


Muris muvazaasına dayalı iptal davasını saklı pay sahibi olsun yada olmasın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar açabilir. Diğer bir deyişle, dava açmakta hukuki yararı bulunan tüm mirasçılar dava açabilir. (YİBK., 1.4.1974 T., 1/2 sayılı; 2. HD. 29.11.1988 T., 9154 E., 11113 K.) Çünkü muvazaalı işlem nitelikçe mirasçıyı miras hakkından yoksun bırakmaya yönelik bir eylem niteliğini taşır. Hal böyle olunca mirasçının açtığı dava halefiyete dayanmayıp, bizzat kendisine ait bir haktan doğmaktadır. Başka bir söyleyişle tereke adına açılmış bir dava yoktur. Onun için mümessil tayinine veya öteki mirasçıların da davaya katılmalarına gerek bulunmamaktadır.