Mesajı Okuyun
Old 02-04-2007, 17:33   #2
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

Arzu hanım çok güzel bir konu açmışsınız gerçekten

mesleğe kendi büromu açarak başladım.stajımı çok iyi bir avukatın yanında yapmama rağmen yine de çok büyük eksikliğini hissettim tecrübenin. 3. yılıma başladım ve hala eksiklerim,hatalarım var, olması gerektiği gibi. hata olmadan ne yazıkki öğrenilmiyor ama hatayı tekrarlamamak için sorumluluk ve özen kazandırıyor bu bize.

benim stajyerlere öncelikli tavsiyem mutlaka adliye stajı döneminde de aktif çalışabilecekleri bir büroda başlamaları olacaktır. zira sorduğunuz soruların bir çoğuna bu sayede cevap bulabilirler.

sorulara gelince;

1.öncelikle USUL arkadaşlar. usule ilişkin ne kadar çok şey bilir ve öğrenirsek o kadar az hata yaparız. hukuk ve icrada bir çok dava usul yanlışları nedeniyle kaybedilmektedir.
her ne kadar basit görünse ve hata yapılmayacağı düşünülse bile görev ve yetki çok önemlidir.aldığımız işte açacağımız davanın hangi mahkemenin görevine girdiğini, hangi yer mahkemesinin yetki alanında olduğunu dikkatle inceleyerek dilekçemizi hazırlamalıyız. unutmayınız ki bu nedenle reddedilen bir davada dahi ( re'sen gönderme uygulanmayan davalarda.) karşı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinde vekalet ücreti ödemeye mahkum edilebilirsiniz.

kısa ve net cümlelerle hikaye anlatmadan davaya ilişkin mahkemeye gerekli olan bilgileri vererek talebimizi yazmalıyız. bu talebimizi yargıtay kararları ile de güçlendirebilirsek ne ala

2. öncelikle hukuki sorunun niteliğini belirlemeliyiz. yani hangi davayı açacağımızı bilmek yolun yarısı. müvekkilin doğru veya yanlış her konuyu bize anlatmasını sağlamalıyız. ki, davanın karşı tarafından gelecek yanıt ve itirazlara hazırlık yapabilelim. öncelikle o konuda verilmiş mahkeme/yargıtay kararlarını incelemekte fayda var. işimize yarayacak olanları not edersek daha sonra onlara ihtiyaç duyabiliriz.

3. hukuki bilgilerimizi geliştirmek için aslında elimizde olmayan bir dava ile ilgili araştırma yapmak okumak sıkıcı geleceği için sırf öğrenmek adına okumak gereksiz diye düşünüyorum.
ben bu konuda eksikliklerimi özellikle bu site sayesinde görüyor ve bunlara yoğunlaşıyorum. (tabi herkes farklı görüşler verebilir) düzenli olarak siteyi ziyaret ettiğim için karşılaşılan hukuki sorunları takip ediyor, onlara tecrübeleri ile yanıt veren meslektaşlarımın görüşlerini okuyorum. ama şunu da belirtmeliyim ki bu site (ve diğer hukuk siteleri) yol göstericidir.burada okuduklarımızı teyit etmek için kaynağından (kanun maddesi,yargıtay kararı, vs.) incelemeden hareket etmemeliyiz.

4. işte bu da önemli bir nokta yine. öncelikle kendimizin bilincinde olmalıyız. mesleki yaşantımızla da günlük hayatımızla da hukukçu olduğumuzu unutmamalıyız. giydiğimiz cübbenin ağırlığına yakışır davranmalıyız. hem saygılı ve güleryüzlü olmalı, hem de laubalilikten kaçınmalıyız. çalışma ortamında samimiyetimize dahi dikkat etmeliyiz. abla abi tarzında hitaplar yerine bey bayan ifadelerini mutlaka kullanmlıyız. duruşma saatleri dışında kalemdekilerle kahve içip fal bakar, abla abi tarzında hitaplarda bulunursak, yarın müvekkilimizin yanında ya da koridorda vatandaşın gözü önünde ismimizle çağrılacağımızı, hatta ve hatta herhangi bir sebeple azarlama cesaretini bile kendilerinde bulabileceklerini belirtmek isterim. önce mesleğe ve kendimize , sonra da mutlaka karşımızdaki insana saygı duymalı ve saygı göstermeliyiz.

5. dürüst ve net olmalıyız.işlerini gördüğümüz insanların bizi satın aldıklarını düşünmelerine izin vermemeliyiz. bir hata yaptığımızda bunu onlara belli etmemeliyiz müvekkillerimize sonuna kadar güvenmemeliyiz.onların bizden mutlaka ve mutlaka bişeyler sakladığını bilmeliyiz. örneğin görülen bir davada sizi avukat olarak tutmak isteyen birine dosyasını incelemeden cevap veremeyeceğimizi rahatlıkla söyleyebilmeliyiz. soru sorulduğu anda "avukat her şeyi bilir" yanlış öngörüsü ile anında cevap vermek zorunda olmadığımızı bilmeli ve bunu karşı tarafa da söylemeliyiz. hatta bilmiyorsak, bilmiyorum,bu konuyu araştırmalıyım diyebilmeliyiz. "bilmediğini söylemek erdemdir.önemli olan bilmediği konuyu öğrenmek için çaba göstermektir" (bu sözü başkası söyledi mi bilmem ama atasözü gibi durdu walla)

6. karşı taraf avukatı diye bir şey yoktur.meslektaş vardır. ama bunu müvekkilinizin bilmesine gerek yoktur. tabi bu durum davamızla ilgili her şeyi konuşabileceğimiz anlamına gelmez. hiç bir avukat karşısındaki arkadaşı diye davasını kaybetmek istemeyeceğinden davalarımızın esası ve delillerimiz hakkında muhabbet etmeye gerek yoktur.


SONUÇ OLARAK ; başarılı ve iyi bir avukat olmak için mutlaka okumalıyız.gündemi takip etmeliyiz.giyinişimize, sosyal ve kültürel hayatımıza, dinlenme saatlerimize özen göstermeliyiz.mesleğin onurunu herşeyin, gerekirse paranın da üstünde tutmalıyız...

benden bu kadar. çok konuştum.