Mesajı Okuyun
Old 15-01-2009, 01:17   #93
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Seasoul,

Bir yasa değişikliği gündeme gelmedikçe, yani halihazırda mevcut olan değişmedikçe, Yargıtay'ın kararına katılamıyor isem de, özü (İspat güçlüğü, konuya özel düzenleme, özel alan ve aile kavramlarının yanyanalığı halinde özel alan ve mahremiyet kavramlarının yeniden değerlendirilmesi, hane kapısının ardının mahremiyetinin-dışarıya-tanıklığa kapalılığının, hane içindekiler için ve salt hane içindekilerle sınırlı kalmak kaydıyla, yeniden gözetilmesi, gibi) itibarıyla katıldığım şu aşamaya dek belli olan karara dair, mantık çerçevesindeki paylaşımınız için, teşekkür ederim.

Şu ana dek benim izleyebildiğim kadarıyla, temel hak ve hürriyetlerle, aile kavramı çarpışıyor algısı hasıl oldu. Hakkın kötüye kullanımı kavramı, yahut aynı haneyi paylaşma ayrıcalığını ve ortaklığını paylaşan insanların,hak ve sorumluluk dengesi, gözetilmedi. Yanı sıra, aile kavramı söz konusu olduğunda, özel alan kavramı, aile birliği, birlikteliği göz ardı edilerek/dışlanarak, salt bireye indirgendi. (Sanki bir haneyi iki yabancı, iki düşman, iki zabit paylaşıyor, ya da paylaşmayı arzu etmelilermiş, gibi.)

Oysa hak ve sorumluluk dengesi, yani hak varsa sorumluluk, sorumluluk varsa hak'kın var olacağı gerçeği ve bir hakkın suistimali söz konusu olmadığı müddetçe, hukukun kimse için öcü, yahut "Tehdit algısı" olamayacağı da, adeta unutuldu inancındayım.

*Ailenin ve aileyi oluşturan bireylerin bekası, diğerleri gibi bir sözleşme olan evlenme akdinin taraflarının insafına terkedilmiş olsaydı, TMK'da boşanmaya dair hükümlere de ihtiyaç duyulmazdı.

Saygılarımla...