Mesajı Okuyun
Old 15-09-2014, 16:23   #15
Av.CKaran

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
BU Yargıtay kararı biraz ilginç.

Delil tespiti, hele ki özellikle itiraza uğramışsa asıl davada bağlayıcı niteliğini haiz değil. Bu yönde Yargıtay kararları yerleşik durumda.

Böyle bir durumda, davadan önce yapılan delil tespiti, asıl davada hükme esas alınma noktasında bağlayıcı nitelik taşımıyorsa, o zaman nasıl alacak taraflar arasında belirli veya tartışmasız sayılır?

İlginç...

Ayrıca hakikaten nasıl yani; belirsiz alacak davası da eda davasıdır. Karardaki ifade sanıyorum belirsiz alacak davası 6100 sayılı yasa öncesinde yoktu, 6100 sayılı yasa öncesinde açılan o dava normal eda davasıdır demek istenmiş olmalıdır. Aksi takdirde bunu tartışmak bile bence anlamsız olur...
HMK 105. ve 107. maddelerini birlikte okuduğumuz zaman belirsiz alacak davasının niteliği itibariyle aynı zamanda tespit davası olduğunu görürüz. Yargıtay doğru karar vermiş. HMK 107/3. maddesini okuduğumuzda kısmi eda davası yerine tespit davası da açılabileceği ve bu durumda hukuki yarar yokluğu ileri sürülemeyeceğinin yasa ile kabul edildiğini görürüz.
Esas soruya gelirsek : Delil tespiti alacağı kesinleştirmez. (Çift imzalı olup olmaması önemli değil) Davayı belirsiz alacak davası veya kısmi eda davası olarak açsanız da hakim süre verip gerekli açıklamayı yaptırıyor. Red kararı almazsınız.