Mesajı Okuyun
Old 11-11-2002, 21:03   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av. Adil Giray Çelik,

Yazınızın nasıl bir hüzünle örüldüğünü 68 ve 78 kuşağından olmayanlar anlayamazlar. Şimdiki kuşakların anlamaları için
68 ve 78 kuşağından olanlar anılarını bu mesajınızın ardına dizmeliler.

Düşüncelerimizi paylaşırken duygularımızı paylaşmayı gözardı etmemeliyiz. Duyguların paylaşılması ancak anıların paylaşılması ile mümkün olur kanısındayım.

Barışın, huzurun, sukunetin ingilizcede aynı sözcükle (peace) ifade edilmesi inglizcedeki sözcük sıkıntısından olmasa gerek.
Hepsi birbirine bağımlı. Bir öğrenci kahvesinde oturup, bir bardak sıcak çay içmenin keyfine sıkılan kurşunlar bu kavramları delik deşik etmişti. Arkadaşlarımızın akşam eve geç gelmesi gözaltı, hastane, morg sözcüklerini çağrıştırıyordu. Türkçede kendiliğinden bağlanan sözcüklerin matematiksel formulü şöyleydi: GEÇ KALMA = İŞKENCE ^ YARALANMA ^ ÖLÜM

68 ve 78 anıları, ölümle yakın yakına yaşamamışlara önemli bir yaşam dersi verecektir. Yaşayanlara ise sadece acı... Ama bu kuşaklar acıya aldırmazlar... Acıyı bal eylemişlerdir... Hem de didaktik bir yaklaşımları vardır... Anılarını yazmalarını umuyorum;
ısrarla bekliyorum. Kısa kısa da olsa...

Saygılarımla

Bir Dost