Mesajı Okuyun
Old 23-05-2007, 23:18   #29
Ali Basyurt

 
Varsayılan

de bu iki halin dışında bir kusurluluk kabul edilmemektedir.
Kurssuz suç ve ceza olamaz ilkesine aykırı olarak objektif sorumluluk ise asla olamaz. 23 maddesi objektif sorumluluğa köklü çözüm getirmiştir.

KASTIN UNSURLAR

Kastın bir bilmek diğeri istemek şeklinde ifade edilecek iki unsuru vardır. Bu iki unsur faili suç yolunda ilerlerken adım adım takip edecektir.


BİLME :Failin kasten hareket etmiş sayılabilmesi için önce kastın bilme unsuru, suçta ön görülen bütün unsurları kapsamı içine alması gerekir.

İSTEME: Kastın bulunması için kanuni tarifte yer alan hareketin ve neticenin bilinmesi yetmez. Ayrıca bunların istenmiş olması da gerekir

Kuşkusuz her bilinen istenen değildir. Ancak her istenen aynı zamanda bilinendir. Fail neyi biliyorsa onu istemiş olmalıdır ; ancak neyi istemişse onu aynı zamanda biliyor demektir

Kastın isteme unsuru ,her şeyden önce kasıtlı bir hareketle taksirli bir hareketi biri birinden ayırmaya yarar. Çünkü taksirden farklı olarak kasıtta fail neticeyi istemektedir.

YTC kanunun 23 maddesine göre suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır-
Kast, suçun kanuni tanınımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir

Doğrudan kast: Dolus directus

Failin, tipikliğe ait belirli unsurların mevcut olduğunu veya hareket sırasında gerçekleşeceğini, özellikle tipik neticenin ortaya çıkışını kesin olarak bilmesidir. Örnek Ali’nin Veli’ye ateş etmesinde doğrudan kast vardır.

Olası kast- Dolus Eventualis-

Kişinin kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşeceğini ön görmesine rağmen,fiili işlemesi halinde olası kast vardır. 21/2 m.

Neticenin öngörülmesi yani bilinmesi, tasavvur edilmesi taksir sorumluluğu için aranan koşuldur.
DEĞERLENDİRME

Öngörmesi- ne anlama gelmektedir. Her ön görme kasıt sayılacak olursa, olası kasıt taksir alanını da kapsayacaktır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce taksirle işlenen suçlar bu kanunun yürürüğe girmesi ile olası kasıtla işlenmiş suç haline gelerek cezaları önemli miktarda artacaktır. Hatta iş objektif sorumluluğa kadar gidebilecektir. Bu nedenle maddede geçen öngörme kelimesine verilecek anlam önem taşımaktadır. TCK da bulunan nerede ise bütün suçların olası kasıtla işlenebileceği gerçeği göz önünde tutulursa işin vehameti daha artmaktadır .
Olası kastta, fail suçu gerçekleştirecek somut bir tehlikenin mevcudiyetinin bilincinde olduğu gibi, bu tehlike fail tarafından ciddiye de alınmaktadır O kadar ki netice istenmiş sayılabilecek noktaya ulaşmaktadır.

Kırmızı ışıkta yoluna devam eden sürücünün bir yayaya çarparak ölümüne neden olması halinde olası kasıt varmıdır?

Kanunun gerekçesinde verilen bu örnek ancak bilinçli taksirin izahı içindir. Çünkü kırmızı ışık yanmasına rağmen nasıl olsa yolda kimse yok düşüncesiyle yoluna devam eden fail, aniden karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir yayaya çaparak ölümüne neden olması halinde fail neticeyi asla istemediği gibi istemiş de sayılamayacağı için olası kasıt değil bilinçli taksir söz konusu olur
Buna karşılık fail otomobil ile Pazar yerine yaklaştığında yanında oturan arkadaşının “ yavaş git insanları ezeceksin” yolundaki uyarısına rağmen “ bak şimdi kornaya bastığımda insanlar nasıl önümüzde kaçışacak,heyecanlı olacak” diyerek kalabalığın aransa hızla dalarak ölüme veya yaralamaya neden olursa OLASI KASIT vardır.

Bir kasabı öldürmeyi isteyen kimse başka birilerinin de bulunmasına rağmen dükkanı tarar kasabı ve bir müştekiyi öldürürse kasaba karşı doğrudan kasıt müşteriye karşı olası kasıt içindedir.
Olası kastın haksızlık içeriği doğrudan kasta göre daha azdır. Çünkü netice ne çok açık olarak istenmekte ve n de kesin olarak bilinmekte, yalnızca olayın gelişimine bakılmaktadır.
Bunun içindir ki olası kast bilinçli taksire yaklaşmakta ve hatta onunla karışmaktadır. Ancak bilinçli taksirde fail gerçi somut tehlikeyi bilir, ancak onu ya ciddiye almaz veya ciddiye almakla birlikte özen aykırı olarak neticenin gerçekleşmeyeceğine güvenir.
TCK göre , kişi öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır. M22/3
Bilinçli taksirin olası kastan ayrılmasında failin neticeyi istemiş olup olmadığı önem taşımaktadır
Olası kasıt ile bilinçli taksiri birbirinden ayırmak için şu formül kullanılabilir
Eğer bir olayda fail “neticenin gerçekleşmesine karşı çıkmazdı, olursa olsun derdi, ölen veya yaralanan olursa olsun” diyebiliyorsak olası kasıt vardır
Eğer “neticenin gerçekleşeceğini bilseydi hareketi gerçekleştirmezdi” diyorsak bilinçli taksir vardır

TAKSİR

TCK göre taksirle işlenen fiiller ancak kanunun belirlediği hallerde cezalandırılabilirler.
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticenin ön görülmeyerek gerçekleştirilmesidir

BİLİNÇLİ TAKSİR: Failin öngördüğü neticeyi istememesine rağmen neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır.

Taksirle işlenen suçlardan dolayı verilecek ceza failin kusuruna göre belirlenir. Birden fazla fail varsa herkes kendi kusurundan sorumludur. Her failin cezası kusuruna göre belirlenir.

TCK 22 maddesine göre, taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez. Bilinçli taksir halin de de verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.