Mesajı Okuyun
Old 11-10-2019, 07:29   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Yargıtay

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2018/3543
K. 2018/13942
T. 3.12.2018

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesinin (2.) fıkrası, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde ölen eşin mirasçılarına, diğer eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanımıştır.

Hükümde, bu halde yukarıdaki fıkra hükümlerinin uygulanacağı belirtildiğine göre, ölen eşin mirasçılarından herhangi birisinin davayı devam ettirmesi ve diğer eşin kusurlu olduğunun sabit olması halinde, sağ eş maddenin birinci fıkrasında belirtildiği gibi ölenin eşi sıfatıyla yasal mirasçısı olmayacak ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedecektir.

Madde gerekçesinde; bu halde "Ölenin mirasçılarından birinin devam ettirdiği davanın, boşanmaya yönelik olmayacağı, devam edilen davada, diğer eşin kusurlu olup olmadığının karara bağlanacağı" açıklanmıştır. Bu bakımdan boşanma davası hangi sebebe dayanırsa dayansın dava devam ederken eşlerden birinin ölmesi halinde bu hüküm uygulanır.

Somut olayda, davacı erkek dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış, mahkemece 04.06.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında, taraflara delillerini bildirmeleri için iki hafta kesin süre verilmiş, davacı erkek süresinden sonra 07.07.2015 tarihli delil listesi ile ...., ..., .... ve ...'ı tanık olarak bildirilmiştir. 11.09.2015 tarihli ön incelemeyi takip eden celse hazır bulundurulan tanık ... dinlenilmiş, tanık... için talimat yazılmasına, tanık ...'nın davetiye ile celbine karar verilmiştir. 19.11.2015 tarihli üçüncü celse davacı taraf tanıklarını hazır etmiş, mahkemece süresinde bildirilmeyen tanıkların dinlenilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Mahkemece dinlenilen tanıklar.... ve ...'ın beyanlarına itibar edilerek karar verilmiştir. Tanık ...'nın beyanları duyuma dayalı aktarımlardan ibaret olduğu gibi, kesin sürede bildirilmeyen tanık ...'ın dinlenerek bu tanığın beyanına dayanılarak kadına kusur yüklenmesi doğru görülmemiştir.

Mahkemece davalı kadının kusurunun tespitine yönelik olarak devam ettirilen davada, "Davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulunmadığının tespitine" karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.12.2018 (Pzt.)