Mesajı Okuyun
Old 28-03-2007, 21:41   #10
Av.Gülsüm Sezen

 
Önemli

Alıntı:
Yazan Dr.Cem Hekimbaşı
Sn.Sezen,

Bambaşka bir nedenle dolaşırken karşıma bu konu çıktı. Başlık ilgimi çektiğinden ve kapsama ilişkin içimde uyanan meraktan dolayı, girip okudum.

Duygusallığınızı ömür boyu sürdürmenizi diliyorum. İnsanoğlunun sahip olabileceği en güzel niteliklerden biri bu. Ancak; hukukun dışından biri olarak, işin içinde duygusallık olmaması gerektiğini; olmasına izin verilirse, avukatların bizlerden farkı kalmayacağını düşünüyorum. Sözcükleri iyi kullanmak; olaylar ve duyguları en uygun, güzel ve etkili biçimde anlatmak bir sanattır; itirazım yok. Ama bu hukukçunun değil, yazarın, şairin işi. Hukukçunun işinde önce kurallar, ardından anlatım güzelliği gelmeli. Yani; anlatım güzelliğinin işin çok önemli bir parçası olduğuna itirazım yok; ama en önde gelen yönü olmasına, sanat olarak nitelenmesine itirazım var. Neden, biliyor musunuz? Çünkü sanat sınır tanımamalı. Kurallarla çizilmiş sınırlar içerisinde sanat olamaz.

Ama ustalık olur. Umarım siz de o ustalardan birisinizdir; veya en kısa zamanda olursunuz.

Saygılarımla,
Sayın Hekimbaşı,
Güzel dilek ve teşhişleriniz için gerçekten CAN-I YÜREKTEN teşekkür ederim. Ancak yine yanlış anlaşılan bir şeyler var galiba Daha önceki bir mesajımda da dediğim gibi, bu yazıyı -itiraf ediyorum- özensiz yazdım ve büyük bir hata yaptım, yanlış anlaşılmaya ben sebep oldum. Ne yapayım, çok yorgundum . Ben zaten yazar/şair tarafı olan üyelerimizin yazıları buluşsun amacını taşımıştım, ama olsun.Kesinlikle sanat/ ruh yönümüz ağır basarsa, hukukçu yönümüz güçsüz kalır, bu yönden hemfikirim sizle. Ancak benim kastım DUYGUSALLIK DEĞİL; RUHTUR! Ben diyorum ki, yalnızca maddi/ kanunun lafzıyla hareket edilirse; ADALET ASLA SAĞ DOĞMAZ. Bize hocalarımız hep bunu öğretti:"Kanunun LAFZINA DEĞİL;RUHUNA BAKMAK!!!"...Önceki mesajımı okuduğunuzda beni daha iyi anlayabileceğinizi umuyorum. Saygılarımla...