Mesajı Okuyun
Old 12-09-2017, 15:09   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Aile konutunun satışına eş rızasının resmi olması gerekmemektedir.

Yargıtay
2. Hukuk Dairesi

Esas No:2010/22734
Karar No:2012/5735
K. Tarihi:


MAHKEMESİ :Tarsus Aile Mahkemesi
TARİHİ :21.4.2010
NUMARASI :Esas no:2008/505 Karar no:2010/340


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı aile konutu niteliğindeki 3379 ada 111 parselde yer alan 6 nolu bağımsız bölümün eşi tarafından; kendisinin açık rızası olmadan sattığını belirterek tapu iptali ve tescilini talep etmiştir. Mahkemece; rızanın alım satım sırasında veya noterde düzenlenecek muvafakatname ile verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillerden davacı kadının taşınmazın satış aşamasındaki görüşmelerde hazır bulunduğu ve satışa karşı çıkmadığı, dolayısıyla satışa, tapunun devrine rızasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Kanunda rızanın resmi şekilde olacağına ilişkin bir hükümde bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.14.03.2012.)
KARŞI OY YAZISI


Değerli çoğunluk satış görüşmesinde hazır bulunma, satış sırasında satışa karşı çıkmamayı “açık rıza” kabul etmektedir. Bu olgu olsa olsa “örtülü rıza” olabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmünde yer alan “açık rıza” sözcüklerini bu şekilde bir yorumla içtihaden “örtülü rıza” şekline dönüştürmek anayasal yetki kullanımı ile bağdaşmaz. Açık rıza kaynak kanun ve uygulamasında yazılı rıza olarak üstelik yazılı şekil için resmi makam tarafından onaylama olarak kabul edilmektedir.
Türk Medeni Kanunun 193. maddesi yollamasıyla Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmü ile malik eşin fiil ehliyeti sınırlandırılmıştır. Açık rıza alınmadan yapılan işlem kesin hükümsüzdür. Kesin hükümsüz işlemlerde ise iyi niyet iddiası dinlenmez. Türk ve İsviçre öğretisi baskın görüş de bu istikamettedir. Yerel mahkeme kararı pozitif hukuka uygundur. Farklı düşünüyorum.