Mesajı Okuyun
Old 26-01-2010, 01:32   #5
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım belki biraz teorik bir açıklama olacak ama şunu belirtmeliyiz.
Her somut olaya ayrı bir hukuk maddesi olarak tanımlayabileceğimiz kazuistik metod dediğimiz bir olay vardır. Şimdi biz kalkıp "kanunda böyle bir hüküm yok o zaman tazminat talep edilemez" dersek, kazuistik metod anlayışıyla hareket etmiş oluruz.
İlk etapta; BK m. 56/1. maddesi bir çıkış noktası olarak düşünülebilirse de, sadece bu madde, olayı açıklamakta yetersiz kalacaktır. Burada devletin kusursuz sorumluluğu ilkesinden faydalanılabilir. Ayrıca Medeni Kanun'un 1. maddesi anlamında hakimin hukuki boşluğu doldurması da söz konusu olabilir.
Diğer taraftan; MK 715'e göre, bu olay açısından "sahipsiz duruma gelen hayvan" tanımı uygun düşmeyecektir. Zira bu düzenleme, önceden sahibi olup da sonradan bir şekilde sahibiyle irtibatı kesilen ya da sahibinin kaybettiği ve bulamadığı evcil hayvanlar açısından söz konusudur. Kaldı ki; "sahipsiz kalan hayvanlar kimseye ait olmadığına göre devlete de ait değildir" mantığı hukukun temel ilkelerine de ters düşer. Çünkü; kimseye ait olmayan mal devlete aittir. Kimseye ait olmayan yeraltı ve yerüstü kaynakları, arazi, ormanlık vs. hep devlete aittir. Yine sahipsiz tereke de devlete aittir. O halde tüm sahipsiz şeylerin sahibi devlettir. Bu ilkeden hareketle, yabani ayı kimseye air olmadığına göre devlete aittir sonucuna varılabileceği kanaatindeyim.
Olaya çok farklı bir açıdan yani madalyonun diğer yüzüyle bakacak olursak, örneğin av yasağına rağmen, keklik, ayı, geyik, tavşan vs. av hayvanlarının avlandığının tespiti durumunda Kara Avcılığı Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre avlanan hayvanın sayısına ve cinsine göre belirlenen idari para cezası tahakkuk ettirilmektedir. Bu idari para cezası devlete gitmektedir. O zaman biz, nasıl ki "bu av hayvanları kimseye ait değildir, devlete de ait değildir dolayısıyla idari para cezası ödemiyoruz" gibi bir savunmada bulunamıyorsak ve sorumlu tutuluyorsak, devlet de olayımızda geçen tersi durumda sorumlu olmalıdır.
Son olarak, bu düzenleme doğanın ve hayvanların korunması amacıyla ve kamu menfaati açısından yapılmakla beraber, kamu menfaatine aykırı olmamak ve bireyin toplumun bir parçası olması hasebiyle korunmaya değer hakkı olduğu düşüncesiyle, bireyin özel malı niteliğindeki 2 ineği dolayısıyla oluşan menfaat gözetilmelidir.
Pek tabii ki, ineklerin sahibinin olayda herhangi bir şekilde kusuru olmaması kaydıyla