Mesajı Okuyun
Old 28-12-2007, 17:07   #15
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Aile konutu düzenlemesinin kaynağı İsviçre Medeni Kanunu'dur. Bu kanundaki düzenlemeyle aile konutu kurumu şerhe gerek kalmadan işlerken Türkiye'de şerh açıklayıcı etkiye sahip olmasına karşın Yargıtay kurucu etkiye sahipmiş gibi kararlar vererek yasaya aykırı bir içtihat oluşturmaktadır, bu durum ise bir yetki gasbı örneğidir.

Yasa aile konutu düzenlemesiyle malik olan kişi eşinin rızası olmadan devrederse bu devrin geçersizliği yoluyla kadın ve ailenin mağdur olmamasını amaçlamıştır. Bu nedenle de malik eşin işlem yaptığı kişinin iyi veya kötü niyeti şerhin yokluğu halinde dahi önemli değildir.

Sadece amaçsal yorumla değil yasanın diğer hükümleriyle de bu sonuca varılır. Bu kişiye 1023. madde hükümlerinin uygulanacağı iddia ediliyor ama olanaklı değildir, çünkü bu kişi 1023. madde anlamında 3. kişi değil 2. kişidir. Malik eşin işlem yaptığı 2. kişi bir başkasına devrederse işte bu kişinin iyi niyetli olup olmadığı şerhin yokluğu halinde önem taşımaktadır.

2. kişinin iyi niyetinin öneli olabilmesi yasanın açıkça hüküm getirmesine bağlıdır. Çünkü TMK 3. maddeye göre yasanın iyi niyete sonuç bağladığı hallerde iyi niyet asıldır.

Yargıtay bu kuralları yok sayarak 2. kişinin iyi niyetini varsayarak devri geçersiz saymakta ve aile konutu kurumunu işlevsizleştirmektedir.

Bu konuda ayrıntılı bilgi için Şafak Parlak, Eşlerin Hukuksal İşlemleri, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Medeni Hukuk Yüksek Lisans Tezi, 2007