Mesajı Okuyun
Old 08-04-2002, 13:12   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Yurttaş ve avukat gözüyle

Sayın meslektaşım Dilbirliği,

Durum:
Şu anda Türkiye, AB'ye tek taraflı bağımlı durumdadır. Türkiye, ''AB'nin dışında olmasına rağmen, AB'nin dış ticaret politikasını uygulamakla yükümlüdür'' .

Değerlendirme :
1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının kabulünü takiben, 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği’nin yürürlüğe konulmasıyla, ortaklık ilişkimizde son döneme geçilmiştir.

Soru :
AB’ye üye olmadan GB. Anlaşmasını imzalamış olan bir başka ülke var mıdır bilmiyorum.

İzleyebildiğimiz kadarıyla :
AB Gümrük Birliği ile birlikte ülkemize karşı üstlendiği bazı yükümlülükleri yerine getirmemiştir.
AB, Gümrük Birliği kararının kabul edildiği Ortaklık Konseyi toplantısında üstlendiği ve ülkemize 4-5 yıllık bir dönem içinde 2,5 milyar EURO'ya varan mali yardım yapma yükümlülüğünü yerine getirememiş, aynı şekilde kurumsal alanda bütünleştirmeyi kolaylaştırmak amacıyla öngörülen bazı önlemleri alamamıştır.

Bu yükümlülüklerin yerine getirilememiş olmasının bilinen başlıca iki nedeni vardır. Birisi Yunanistan'ìn, diğeri Avrupa Parlamentosunun karşı koyuşudur.
Türkiye, doğal olarak bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusunda ısrarlıdır.

Saptama :
Örneğin Çelik ithalatına uyguladığı Gümrük Vergisi oranlarını arttıran AB, Türkiye'yi de uygulama kapsamına almıştır.
AB ile hem gümrük birliği anlaşması, hem de çelik ticaretinde serbest ticaret anlaşması bulunan Türkiye'nin uygulama kapsamında tutulması da Gümrük Birliği'ne aykırıdır.

Bireysel uygulama ve öneri :
Gümrük Yasamıza göre, Gümrük idarelerinin gümrük mevzuatının uygulanmasına ilişkin bir karar vermesini talep eden her kişi, kararın verilebilmesi için gerekli bütün bilgi ve belgeleri söz konusu idarelere ibraz ederek “hak arama”süreci başlatabilir.

Saygı ve sevgilerimle
Av. Hulusi Metin (İstanbul Barosu)